İngilizce Sesteş Kelimeler Detaylı Anlatım Bol Örnek

İngilizce öğrenenlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, homophones yani sesteş kelimelerdir. Bu kelimeler yazılışları farklı, anlamları farklı ancak telaffuzları aynı veya çok benzer olan kelimelerdir. İngilizcede yüzlerce homophone bulunmaktadır ve bu durum hem yazma hem de dinleme becerilerinde ciddi karışıklıklara yol açabilir.

Homophone’lar İngilizcenin tarihsel gelişiminin bir ürünüdür. Farklı dil kökenlerinden (Latince, Fransızca, Cermen dilleri) gelen kelimeler zamanla benzer seslere evrilmiş, ancak yazılışları ve anlamları korunmuştur. Bu durum İngilizceyi öğrenmesi zor ama aynı zamanda zengin bir dil haline getirmiştir.

Örneğin:

• Their (onların), there (orada), they’re (onlar) → Hepsi aynı telaffuz edilir!

• To (-e, -a), too (de, da / çok), two (iki)

• Flour (un) ve flower (çiçek)

Bu rehberde, İngilizcede en sık kullanılan homophone’ları, bunları nasıl ayırt edeceğinizi, yaygın hataları ve pratik ipuçlarını öğreneceksiniz.

Homophone Türleri: Tam ve Yakın Sesteşler

Homophone’lar iki ana kategoriye ayrılır:

1. Tam Homophone’lar (Perfect Homophones)

Tamamen aynı telaffuz edilen kelimelerdir:

• Ate (yedi) – Eight (sekiz)

• Bear (ayı) – Bare (çıplak)

• Cell (hücre) – Sell (satmak)

2. Yakın Homophone’lar (Near Homophones)

Telaffuzları çok benzer olan, ancak tam olarak aynı olmayan kelimeler:

• Accept (kabul etmek) – Except (hariç)

• Affect (etkilemek) – Effect (etki)

• Compliment (iltifat) – Complement (tamamlamak)

En Yaygın 50 Homophone ve Doğru Kullanımları

Aşağıdaki tablo, İngilizcede en sık karıştırılan homophone’ları özetlemektedir:

---

Homophone’ları Ayırt Etme Stratejileri

1. Anlamsal Bağlam Stratejisi

Kelimenin cümle içindeki anlamına bakın:

• “I need to buy flour for the cake.” (Kek için un almam gerek)

  • Burada “flower” (çiçek) anlamsız olurdu

• “She has a beautiful flower in her hair.” (Saçında güzel bir çiçek var)

  • Burada “flour” (un) anlamsız olurdu

2. Gramer Pozisyonu Stratejisi

Kelimenin cümledeki gramer rolünü analiz edin:

• Their (sıfat, isimden önce gelir): Their car

• There (zarf veya zamir): Sit over there

• They’re (özne + fiil): They’re coming

3. Hafıza İpuçları (Mnemonic Devices)

Unutulmaz cümleler veya ilişkilendirmeler oluşturun:

• “The principal is my pal.” (Müdür benim arkadaşımdır)

  • “Principal” (müdür) ve “principle” (prensip) ayırt etmek için

• “You hear with your ear.” (Kulağınla duyarsın)

  • “Hear” (duymak) ve “here” (burada) ayırt etmek için

• “It’s means it is or it has.” (Kısaltma olduğunu hatırlatır)

  • “Its” (aitlik) ve “it’s” (kısaltma) ayırt etmek için

4. Köken Bilgisi Stratejisi

Kelimenin etimolojik kökenini bilmek:

• Stationary (sabit) → Latince “stationarius” (durma yeri)

• Stationery (kırtasiye) → Latince “stationarius” (satıcı)

İş Dünyasında Sık Karıştırılan Homophone’lar

Profesyonel yazışmalarda homophone hataları ciddi görünüm sorunları yaratabilir:

1. Advice / Advise

• Advice (isim): Tavsiye

  • Thank you for your advice. (Tavsiyen için teşekkürler)

• Advise (fiil): Tavsiye etmek

  • I advise you to reconsider. (Yeniden düşünmeni tavsiye ederim)

2. Effect / Affect

• Effect (genellikle isim): Etki, sonuç

  • The new policy had a positive effect. (Yeni politika olumlu bir etki yarattı)

• Affect (genellikle fiil): Etkilemek

  • The decision will affect all employees. (Karar tüm çalışanları etkileyecek)

3. Complement / Compliment

• Complement (tamamlamak, uyum sağlamak)

  • The wine complements the cheese perfectly. (Şarap peyniri mükemmel tamamlıyor)

• Compliment (iltifat etmek)

  • She complimented me on my presentation. (Sunumumla ilgili bana iltifat etti)

4. Principal / Principle

• Principal (müdür, ana, sermaye)

  • The school principal announced the new rules. (Okul müdürü yeni kuralları duyurdu)

• Principle (prensip, ilke)

  • He refused on principle. (Prensip olarak reddetti)

5. Ensure / Insure

• Ensure (garanti altına almak, sağlamak)

  • Please ensure that all doors are locked. (Tüm kapıların kilitli olduğundan emin olun)

• Insure (sigortalamak)

  • We need to insure the new equipment. (Yeni ekipmanı sigortalamamız gerek)

Akademik Yazılarda Kritik Homophone’lar

1. Cite / Site / Sight

• Cite (kaynak göstermek)

  • Remember to cite all your references. (Tüm referanslarınızı göstermeyi unutmayın)

• Site (yer, konum)

  • The archaeological site was discovered in 1995. (Arkeolojik alan 1995’te keşfedildi)

• Sight (görme, manzara)

  • The Grand Canyon is an amazing sight. (Büyük Kanyon muhteşem bir manzaradır)

2. Council / Counsel

• Council (konsey, meclis)

  • The student council organized the event. (Öğrenci konseyi etkinliği organize etti)

• Counsel (tavsiye vermek, danışmanlık)

  • The lawyer will counsel the defendant. (Avukat sanığa danışmanlık yapacak)

3. Elicit / Illicit

• Elicit (ortaya çıkarmak, elde etmek)

  • The question was designed to elicit a response. (Soru bir yanıt elde etmek için tasarlandı)

• Illicit (yasadışı, gayrimeşru)

  • They were involved in illicit activities. (Yasadışı faaliyetlere karışmışlardı)

Günlük Konuşmada En Sık Yapılan Homophone Hataları

1. Would have / Would of

• ❌ Yanlış: I would of come if I had known.

• ✅ Doğru: I would have come if I had known. (Bilseydim gelirdim)

Açıklama: “Would’ve” (would have’in kısaltması) telaffuzu “would of” gibi duyulduğu için bu hata sıklıkla yapılır.

2. Should have / Should of

• ❌ Yanlış: You should of told me.

• ✅ Doğru: You should have told me. (Bana söylemeliydin)

3. Could have / Could of

Aynı mantık bu fiil için de geçerlidir.

4. Then / Than

• Then (o zaman, sonra)

  • We went to dinner, and then we saw a movie. (Akşam yemeğine gittik, sonra film izledik)

• Than (-den, -dan / karşılaştırma)

  • She is taller than her brother. (Kardeşinden daha uzun)

Homophone Öğrenme İçin Etkili Yöntemler

1. Görsel Öğrenme Teknikleri

• Flashcard’lar hazırlayın (bir yüzünde kelime, diğer yüzünde anlamı ve örnek cümle)

• Mind map (zihin haritası) oluşturun

• Renk kodlaması yapın (farklı kategoriler için farklı renkler)

2. İşitsel Öğrenme Teknikleri

• Homophone şarkıları dinleyin

• Telaffuz farklarını dinleyerek ayırt etmeye çalışın

• Kendi sesinizi kaydedin ve karşılaştırın

3. Kinestetik Öğrenme Teknikleri

• Her homophone için bir hareket veya jest geliştirin

• Kelimeleri havaya yazın

• Oyunlar oynayın (homophone bingo, kart eşleştirme)

4. Dijital Araçlar ve Uygulamalar

• Duolingo, Quizlet gibi uygulamaları kullanın

• Online homophone testlerine katılın

• YouTube’daki eğitim videolarını izleyin

Homophone Pratik Alıştırmaları

Alıştırma 1: Doğru Kelimeyi Seçin

Aşağıdaki cümlelerde parantez içindeki doğru kelimeyi seçin:

1. I need to (buy / by) some groceries on my way home.

2. The (weather / whether) is beautiful today.

3. Please (peace / piece) the puzzle together.

4. This decision will (affect / effect) everyone.

5. They’re going to (their / there) grandmother’s house.

Cevaplar: 1. buy, 2. weather, 3. piece, 4. affect, 5. their

Alıştırma 2: Homophone Çiftleri Oluşturun

Aşağıdaki kelimelerin homophone’larını bulun:

1. Allowed → ______

2. Knight → ______

3. Mail → ______

4. Whole → ______

5. Wait → ______

Cevaplar: 1. aloud, 2. night, 3. male, 4. hole, 5. weight

Alıştırma 3: Hata Düzeltme

Aşağıdaki cümlelerdeki homophone hatalarını düzeltin:

1. Your going to love they’re new house.

2. Its important to cite you’re sources.

3. I should of gone their yesterday.

4. The principle of the matter is that were all affected.

5. She gave me a complement on my new close.

Düzeltilmiş Hali:

1. You’re going to love their new house.

2. It’s important to cite your sources.

3. I should have gone there yesterday.

4. The principle of the matter is that we’re all affected.

5. She gave me a compliment on my new clothes.

İleri Seviye Homophone’lar ve Nüans Farkları

1. Discreet / Discrete

• Discreet (dikkatli, özenli, ketum)

  • Please be discreet about this matter. (Bu konuda ketum olun lütfen)

• Discrete (ayrık, birbirinden ayrı)

  • The course consists of five discrete modules. (Kurs beş ayrık modülden oluşuyor)

2. Eminent / Imminent

• Eminent (seçkin, tanınmış)

  • An eminent scientist will give the lecture. (Seçkin bir bilim insanı ders verecek)

• Imminent (yakın, yaklaşan)

  • Storm clouds suggest rain is imminent. (Fırtına bulutları yağmurun yaklaştığını gösteriyor)

3. Perspective / Prospective

• Perspective (bakış açısı, perspektif)

  • Let me offer a different perspective. (Farklı bir bakış açısı sunayım)

• Prospective (olası, gelecekteki)

  • We’re meeting with prospective clients. (Olası müşterilerle görüşüyoruz)

4. Tortuous / Torturous

• Tortuous (dolambaçlı, kıvrımlı)

  • The tortuous road made us car sick. (Dolambaçlı yol araba tutması yaptı)

• Torturous (işkence gibi, çok zor)

  • The wait was torturous. (Beklemek işkence gibiydi)