İngilizce Fiziksel Özellikler Nasıl İfade Edilir?

İngilizcede birini fiziksel olarak tanımlamak, sadece kelime bilgisi değil aynı zamanda kültürel incelikleri de gerektiren bir sanattır. “Slim” ile “skinny” arasındaki ince çizgi, “curvy”nin pozitif çağrışımı veya “athletic build”in sağlıklı görünüm vurgusu, her bir terimin sadece bir tanımdan öte taşıdığı sosyal ve duygusal anlamları ortaya koyar. Fiziksel özelliklerden bahsederken sadece göz rengi veya boy uzunluğundan değil, aynı zamanda bu özelliklerin kişi hakkında neler söylediğinden de bahsediyoruz.

Bu rehber, en temel boy tanımlamalarından en spesifik yüz hatlarına kadar tüm fiziksel özellikleri kapsarken, bunları nasıl nazik, doğru ve etkili bir şekilde ifade edeceğinizi de gösteriyor. İster yeni tanıştığınız birini tarif etmek, ister fiziksel görünüm hakkında konuşmak, isterse sadece insan çeşitliliğinin İngilizce dilindeki zengin ifadelerini keşfetmek isteyin, bu kılavuz size ihtiyacınız olan tüm araçları sunuyor. Çünkü birini doğru tanımlamak, onu gerçekten görmenin ilk adımıdır.

Boy ve Fiziksel Yapı

Boy (Height)

Tall – Uzun
He is very tall for his age.
Yaşına göre çok uzun.

Short – Kısa
My sister is shorter than me.
Kız kardeşim benden daha kısa.

Average height – Ortalama boy
Most people in my family are average height.
Ailemdeki çoğu insan ortalama boyda.

Medium height – Orta boylu
She’s medium height with brown hair.
Kahverengi saçlı, orta boylu.

Petite – Mini, ufak tefek (genellikle kadınlar için)
She has a petite figure.
Mini bir fiziğe sahip.

Fiziksel Yapı (Build)

Slim – İnce, zayıf
He has a slim build.
İnce bir fiziği var.

Thin – Zayıf
She’s naturally thin.
Doğal olarak zayıf.

Slender – Narin, ince
The dancer has a slender figure.
Dansçının narin bir fiziği var.

Skinny – Çok zayıf, sıska (bazen olumsuz)
He’s too skinny; he needs to eat more.
Çok zayıf; daha fazla yemek yemesi gerekiyor.

Muscular – Kaslı
The athlete has a muscular build.
Sporcunun kaslı bir fiziği var.

Athletic – Atletik
She has an athletic body type.
Atletik bir vücut tipine sahip.

Stocky – Tıknaz, güçlü yapılı
He’s short and stocky.
Kısa ve tıknaz.

Heavyset – Yapılı, iri
The football player is heavyset.
Futbolcu yapılı biri.

Overweight – Fazla kilolu
The doctor said I’m slightly overweight.
Doktor biraz fazla kilolu olduğumu söyledi.

Obese – Obez, aşırı kilolu
Obesity is a growing health concern.
Obezite büyüyen bir sağlık sorunu.

Plump – Dolgun, tombul (nazik ifade)
She has plump cheeks.
Dolgun yanakları var.

Curvy – Kıvrımlı (genellikle kadınlar için)
She has a curvy figure.
Kıvrımlı bir fiziği var.

Well-built – İyi yapılı, güçlü görünümlü
He’s well-built and strong.
İyi yapılı ve güçlü.

Yüz Özellikleri

Yüz Şekli (Face Shape)

Oval face – Oval yüz
She has a classic oval face.
Klasik bir oval yüzü var.

Round face – Yuvarlak yüz
People with round faces often look younger.
Yuvarlak yüzlü insanlar genellikle daha genç görünür.

Square face – Kare yüz
He has a strong square jaw.
Güçlü bir kare çenesi var.

Heart-shaped face – Kalp şeklinde yüz
With her heart-shaped face, she looks like an actress.
Kalp şeklindeki yüzüyle bir aktris gibi görünüyor.

Long face – Uzun yüz
His long face makes him look serious.
Uzun yüzü onu ciddi gösteriyor.

Cilt (Skin)

Fair skin – Açık ten
People with fair skin need sunscreen.
Açık tenli insanların güneş kremine ihtiyacı var.

Pale skin – Soluk ten
She has pale skin and freckles.
Soluk teni ve çilleri var.

Light skin – Açık ten
Light skin burns easily in the sun.
Açık ten güneşte kolayca yanar.

Medium skin – Buğday ten
He has a medium skin tone.
Buğday ten rengine sahip.

Olive skin – Zeytin ten
People with olive skin tan beautifully.
Zeytin tenli insanlar güzel bronzlaşır.

Tanned skin – Bronzlaşmış ten
She returned from vacation with tanned skin.
Tatilden bronzlaşmış tenle döndü.

Dark skin – Esmer ten
His dark skin doesn’t burn easily.
Esmer teni kolayca yanmaz.

Clear skin – Temiz, pürüzsüz cilt
She’s lucky to have clear skin.
Pürüzsüz cilde sahip olduğu için şanslı.

Acne-prone skin – Sivilceli cilt
Teenagers often have acne-prone skin.
Gençler genellikle sivilceli cilde sahiptir.

Oily skin – Yağlı cilt
Oily skin needs special care.
Yağlı cilt özel bakım gerektirir.

Dry skin – Kuru cilt
In winter, my skin becomes very dry.
Kışın cildim çok kurur.

Freckles – Çiller
Her freckles become more visible in summer.
Çilleri yazın daha görünür oluyor.

Moles – Benler
He has a distinctive mole on his cheek.
Yanağında belirgin bir beni var.

Birthmarks – Doğum lekeleri
The birthmark on her arm is shaped like a heart.
Kolundaki doğum lekesi kalp şeklinde.

Wrinkles – Kırışıklıklar
Smiling wrinkles around her eyes make her look friendly.
Gözlerinin etrafındaki gülümseme kırışıklıkları onu dostane gösteriyor.

Scars – Yaralar, izler
He has a scar on his forehead from childhood.
Alnında çocukluktan kalma bir yara izi var.

Gözler

Göz Rengi (Eye Color)

Blue eyes – Mavi gözler
Her blue eyes sparkle when she laughs.
Güldüğünde mavi gözleri parlıyor.

Green eyes – Yeşil gözler
Green eyes are quite rare.
Yeşil gözler oldukça nadirdir.

Brown eyes – Kahverengi gözler
Brown eyes are the most common.
Kahverengi gözler en yaygın olanıdır.

Hazel eyes – Ela gözler
His hazel eyes change color in different light.
Ela gözleri farklı ışıkta renk değiştiriyor.

Gray eyes – Gri gözler
Gray eyes are unusual but beautiful.
Gri gözler alışılmadık ama güzel.

Dark eyes – Koyu renk gözler
She has mysterious dark eyes.
Gizemli koyu gözleri var.

Light eyes – Açık renk gözler
Light eyes are sensitive to sunlight.
Açık renk gözler güneş ışığına karşı hassastır.

Göz Şekli ve Özellikleri

Almond-shaped eyes – Badem gözler
Many Asian people have almond-shaped eyes.
Birçok Asyalı badem gözlere sahiptir.

Round eyes – Yuvarlak gözler
The child has big, round eyes.
Çocuğun büyük, yuvarlak gözleri var.

Deep-set eyes – Çukur gözler
His deep-set eyes give him a serious look.
Çukur gözleri ona ciddi bir görünüm veriyor.

Wide-set eyes – Aralıklı gözler
She has wide-set eyes and a small nose.
Aralıklı gözleri ve küçük bir burnu var.

Close-set eyes – Yakın gözler
Close-set eyes can be balanced with the right hairstyle.
Yakın gözler doğru saç modeliyle dengelenebilir.

Hooded eyes – Kapalı göz kapakları
Hooded eyes have less visible eyelid space.
Kapalı göz kapaklarında daha az görünür göz kapağı alanı vardır.

Monolid eyes – Tek göz kapağı
Monolid eyes are common in East Asia.
Tek göz kapağı Doğu Asya’da yaygındır.

Double eyelids – Çift göz kapağı
She has natural double eyelids.
Doğal çift göz kapakları var.

Sparkling eyes – Parlak gözler
His sparkling eyes show his excitement.
Parlak gözleri heyecanını gösteriyor.

Droopy eyes – Sarkık gözler
He looks tired because of his droopy eyes.
Sarkık gözleri yüzünden yorgun görünüyor.

Squinty eyes – Çekik gözler
When he laughs, his eyes become squinty.
Güldüğünde gözleri çekik oluyor.

Burun

Burun Şekilleri

Straight nose – Düz burun
She has a perfectly straight nose.
Mükemmel derecede düz bir burnu var.

Aquiline nose – Kartal burun
His aquiline nose gives him a regal appearance.
Kartal burnu ona asil bir görünüm veriyor.

Button nose – Düğme burun
The baby has a cute button nose.
Bebeğin sevimli bir düğme burnu var.

Roman nose – Roma burnu
Roman noses are often associated with strength.
Roma burunları genellikle güçle ilişkilendirilir.

Snub nose – Kalkık burun
Her snub nose makes her look youthful.
Kalkık burnu onu genç gösteriyor.

Flat nose – Basık burun
Boxers often have flat noses.
Boksörlerin genellikle basık burunları vardır.

Broad nose – Geniş burun
He has a broad nose and full lips.
Geniş bir burnu ve dolgun dudakları var.

Pointed nose – Sivri burun
Witches in stories often have pointed noses.
Hikayelerdeki cadıların genellikle sivri burunları vardır.

Hooked nose – Çengel burun
The old man had a distinctive hooked nose.
Yaşlı adamın belirgin bir çengel burnu vardı.

Dudaklar ve Ağız

Dudak Şekilleri

Full lips – Dolgun dudaklar
She’s famous for her full lips.
Dolgun dudaklarıyla ünlü.

Thin lips – İnce dudaklar
As he aged, his lips became thinner.
Yaşlandıkça dudakları inceldi.

Bow-shaped lips – Yay şeklinde dudaklar
Her bow-shaped lips are naturally pink.
Yay şeklindeki dudakları doğal olarak pembe.

Heart-shaped lips – Kalp şeklinde dudaklar
Heart-shaped lips are considered attractive.
Kalp şeklindeki dudaklar çekici kabul edilir.

Wide mouth – Geniş ağız
His wide mouth is perfect for his big smile.
Geniş ağzı büyük gülümsemesi için mükemmel.

Small mouth – Küçük ağız
She has a small mouth but a loud voice.
Küçük bir ağzı var ama yüksek sesi var.

Downturned mouth – Aşağı dönük ağız
His downturned mouth makes him look sad.
Aşağı dönük ağzı onu üzgün gösteriyor.

Upturned mouth – Yukarı dönük ağız
Her naturally upturned mouth makes her look friendly.
Doğal olarak yukarı dönük ağzı onu dostane gösteriyor.

Saç

Saç Rengi (Hair Color)

Black hair – Siyah saç
Jet black hair is common in Asia.
Parlak siyah saç Asya’da yaygındır.

Brown hair – Kahverengi saç
She has medium brown hair.
Orta kahverengi saçları var.

Blonde hair – Sarı saç
Natural blonde hair is rare in adults.
Doğal sarı saç yetişkinlerde nadirdir.

Red hair – Kızıl saç
Red hair is the rarest natural hair color.
Kızıl saç en nadir doğal saç rengidir.

Auburn hair – Kestane kızılı saç
Auburn hair has reddish-brown tones.
Kestane kızılı saç kızılımsı-kahverengi tonlara sahiptir.

Gray hair – Beyaz saç
He’s going gray at the temples.
Şakaklarından beyazlıyor.

White hair – Beyaz saç
Her hair turned white with age.
Saçları yaşla birlikte beyazladı.

Dyed hair – Boyanmış saç
She has dyed her hair purple.
Saçını mora boyadı.

Highlights – Açılmış saç, ışıltı
She got blonde highlights for summer.
Yaz için sarı ışıltılar yaptırdı.

Saç Tipi ve Dokusu

Straight hair – Düz saç
Her straight hair is easy to manage.
Düz saçları yönetmesi kolay.

Wavy hair – Dalgalı saç
He has naturally wavy hair.
Doğal olarak dalgalı saçları var.

Curly hair – Kıvırcık saç
Curly hair requires special care.
Kıvırcık saç özel bakım gerektirir.

Frizzy hair – Kabarık saç
Humidity makes my hair frizzy.
Nem saçımı kabartıyor.

Thick hair – Kalın saç
She has thick hair that’s hard to dry.
Kurutması zor kalın saçları var.

Thin hair – İnce saç
Thin hair can look flat.
İnce saç düz görünebilir.

Fine hair – İnce telli saç
Fine hair is soft but fragile.
İnce telli saç yumuşaktır ama kırılgandır.

Coarse hair – Kalın telli saç
Coarse hair feels rough to touch.
Kalın telli saç dokunulduğunda sert hissettirir.

Saç Stili ve Uzunluğu

Long hair – Uzun saç
She wears her long hair in a braid.
Uzun saçını örgü yapıyor.

Short hair – Kısa saç
He looks different with short hair.
Kısa saçla farklı görünüyor.

Medium-length hair – Orta uzunlukta saç
Medium-length hair is versatile.
Orta uzunlukta saç çok yönlüdür.

Shoulder-length hair – Omuz hizasında saç
She cut her hair to shoulder length.
Saçını omuz hizasında kestirdi.

Bald – Kel
He started going bald in his thirties.
Otuzlu yaşlarında kel olmaya başladı.

Receding hairline – Açılan saç çizgisi
His receding hairline makes his forehead look larger.
Açılan saç çizgisi alnını daha büyük gösteriyor.

Bald spot – Kel nokta
He has a small bald spot on the crown.
Tepe noktasında küçük bir kel noktası var.

Ponytail – At kuyruğu
She always wears her hair in a ponytail.
Saçını her zaman at kuyruğu yapıyor.

Bun – Topuz
The ballerina wears her hair in a tight bun.
Balerin saçını sıkı bir topuz yapıyor.

Bob – Bob saç kesimi
The bob haircut suits her face shape.
Bob saç kesimi yüz şekline uyuyor.

Afro – Afro saç
His afro is impressive.
Afro saçı etkileyici.

Dreadlocks – Dreadlock
She has beautiful dreadlocks.
Güzel dreadlock’ları var.

Braids – Örgüler
Intricate braids are part of her culture.
Karmaşık örgüler onun kültürünün bir parçası.

Sakal ve Bıyık

Sakal Türleri

Beard – Sakal
He grew a beard during lockdown.
Karantina sırasında sakal bıraktı.

Goatee – Keçi sakal
The goatee suits his face shape.
Keçi sakalı yüz şekline uyuyor.

Stubble – Tıraş olmamış, kısa sakal
The stubble gives him a rugged look.
Tıraş olmamış sakal ona sert bir görünüm veriyor.

Clean-shaven – Tıraşlı
He prefers to be clean-shaven.
Tıraşlı olmayı tercih ediyor.

Mustache – Bıyık
His grandfather had a thick mustache.
Büyükbabasının kalın bir bıyığı vardı.

Sideburns – Favori
Long sideburns were popular in the 70s.
Uzun favoriler 70’lerde popülerdi.

Full beard – Tam sakal
He maintains a well-groomed full beard.
İyi bakımlı tam bir sakal tutuyor.

Five o’clock shadow – Akşamüstü tıraş izi
He always has a five o’clock shadow.
Her zaman akşamüstü tıraş izi oluyor.

Vücut ve Diğer Özellikler

Omuzlar

Broad shoulders – Geniş omuzlar
Swimmers often have broad shoulders.
Yüzücülerin genellikle geniş omuzları vardır.

Narrow shoulders – Dar omuzlar
She has narrow shoulders and slim arms.
Dar omuzları ve ince kolları var.

Sloping shoulders – Eğik omuzlar
Sloping shoulders require special tailoring.
Eğik omuzlar özel terzilik gerektirir.

Göğüs

Broad chest – Geniş göğüs
The soldier had a broad chest.
Askerin geniş bir göğsü vardı.

Flat chest – Düz göğüs
Some women naturally have a flat chest.
Bazı kadınlar doğal olarak düz göğüslüdür.

Large bust – Büyük göğüs
Dresses are tailored differently for a large bust.
Elbiseler büyük göğüs için farklı dikilir.

Bel ve Kalça

Slim waist – İnce bel
The dress emphasizes her slim waist.
Elbise ince belini vurguluyor.

Thick waist – Kalın bel
As he aged, he developed a thick waist.
Yaşlandıkça kalın bir bel geliştirdi.

Wide hips – Geniş kalçalar
Wide hips are common in some body types.
Geniş kalçalar bazı vücut tiplerinde yaygındır.

Narrow hips – Dar kalçalar
Men usually have narrower hips than women.
Erkekler genellikle kadınlardan daha dar kalçalıdır.

Hourglass figure – Kum saati figürü
She has a classic hourglass figure.
Klasik bir kum saati figürüne sahip.

Pear-shaped body – Armut vücut şekli
Pear-shaped bodies carry weight in the hips.
Armut vücut şekli kiloyu kalçalarda taşır.

Apple-shaped body – Elma vücut şekli
Apple-shaped bodies carry weight around the abdomen.
Elma vücut şekli kiloyu karın bölgesinde taşır.

Kollar ve Bacaklar

Long arms – Uzun kollar
Basketball players usually have long arms.
Basketbol oyuncuları genellikle uzun kollara sahiptir.

Short arms – Kısa kollar
Jackets with shorter sleeves suit people with short arms.
Daha kısa kollu ceketler kısa kollu insanlara uyar.

Muscular arms – Kaslı kollar
He developed muscular arms from weightlifting.
Ağırlık kaldırmaktan kaslı kollar geliştirdi.

Slim arms – İnce kollar
She has slim arms and delicate wrists.
İnce kolları ve narin bilekleri var.

Long legs – Uzun bacaklar
Models usually have long legs.
Modeller genellikle uzun bacaklara sahiptir.

Short legs – Kısa bacaklar
People with short legs should avoid long coats.
Kısa bacaklı insanlar uzun montlardan kaçınmalı.

Shapely legs – Biçimli bacaklar
Dancers often have shapely legs.
Dansçıların genellikle biçimli bacakları vardır.

Thin legs – İnce bacaklar
Her thin legs look fragile.
İnce bacakları kırılgan görünüyor.

Thick legs – Kalın bacaklar
Thick legs can be strong and athletic.
Kalın bacaklar güçlü ve atletik olabilir.

Eller ve Ayaklar

Large hands – Büyük eller
Pianists often have large hands.
Piyanistlerin genellikle büyük elleri vardır.

Small hands – Küçük eller
She has small, delicate hands.
Küçük, narin elleri var.

Slender fingers – İnce parmaklar
She has slender fingers perfect for playing piano.
Piyano çalmak için mükemmel ince parmakları var.

Stubby fingers – Küt parmaklar
His stubby fingers are surprisingly nimble.
Küt parmakları şaşırtıcı derecede çevik.

Large feet – Büyük ayaklar
With his large feet, finding shoes is difficult.
Büyük ayaklarıyla ayakkabı bulmak zor.

Small feet – Küçük ayaklar
She wears size 5, which is considered small feet.
5 numara giyer, bu küçük ayak olarak kabul edilir.

Fiziksel Özellikleri Tanımlama Cümleleri

Genel Tanımlamalar

He is of medium height and build.
Orta boylu ve yapılı.

She has an athletic physique from years of swimming.
Yıllarca yüzmeden atletik bir fiziği var.

He stands about 6 feet tall.
Yaklaşık 1.80 boyunda.

She’s petite with delicate features.
Mini ve narin özelliklere sahip.

Karakteristik Özellikler

His most striking feature is his piercing blue eyes.
En çarpıcı özelliği delici mavi gözleri.

She has a distinctive birthmark on her cheek.
Yanağında belirgin bir doğum lekesi var.

The scar above his eyebrow tells a story.
Kaşının üzerindeki yara izi bir hikaye anlatıyor.

Her smile lights up her whole face.
Gülümsemesi tüm yüzünü aydınlatıyor.

Yaşa Bağlı Özellikler

He’s starting to go gray at the temples.
Şakaklarından beyazlamaya başlıyor.

She has laugh lines around her eyes.
Gözlerinin etrafında gülme çizgileri var.

His hair is thinning on top.
Saçları tepede inceliyor.

Age has given his face character.
Yaş yüzüne karakter katmış.

Kültürel ve Bölgesel Özellikler

Fair-skinned with freckles – Çilli açık tenli
Common in Northern European countries.
Kuzey Avrupa ülkelerinde yaygın.

Olive complexion with dark hair – Esmer tenli koyu saçlı
Typical of Mediterranean regions.
Akdeniz bölgelerinin tipik özelliği.

Almond-shaped eyes – Badem gözler
Characteristic of many East Asian ethnicities.
Birçok Doğu Asya etnik grubunun özelliği.

High cheekbones – Yüksek elmacık kemikleri
Often seen in Slavic and Native American features.
Genellikle Slav ve Yerli Amerikan özelliklerinde görülür.

Full lips and broad nose – Dolgun dudaklar ve geniş burun
Common in many African ethnicities.
Birçok Afrika etnik grubunda yaygın.

Pozitif Tanımlamalar

She has a radiant smile.
Işıltılı bir gülümsemesi var.

He has a commanding presence.
Etkileyici bir varlığı var.

Her eyes sparkle with intelligence.
Gözleri zekayla parlıyor.

He has a strong, masculine jawline.
Güçlü, erkeksi bir çene çizgisi var.

She carries herself with grace.
Kendini zarafetle taşıyor.

He has a warm, friendly face.
Sıcak, dostane bir yüzü var.

Tarafsız/Nesnel Tanımlamalar

He is approximately 180 cm tall.
Yaklaşık 180 cm boyunda.

She has shoulder-length brown hair.
Omuz hizasında kahverengi saçları var.

His most noticeable feature is his height.
En dikkat çekici özelliği boyu.

She wears glasses for nearsightedness.
Miyop olduğu için gözlük takıyor.

He has a medium complexion.
Orta bir ten rengine sahip.

Fiziksel Özelliklerle İlgili Deyimler

The spitting image of – Tıpatıp aynısı
He’s the spitting image of his father.
Babasının tıpatıp aynısı.

Dead ringer for – Tıpkısı
She’s a dead ringer for that actress.
O aktrisin tıpkısı.

Apple of one’s eye – Göz bebeği
His daughter is the apple of his eye.
Kızı onun göz bebeği.

Turn heads – Baş çevirtmek
Her beauty turns heads wherever she goes.
Güzelliği gittiği her yerde baş çevirtiyor.

Easy on the eyes – Göze hoş gelen
He’s certainly easy on the eyes.
Kesinlikle göze hoş geliyor.

Strong as an ox – Öküz gibi güçlü
After working on the farm, he’s strong as an ox.
Çiftlikte çalıştıktan sonra öküz gibi güçlü.

Skin and bones – Deri ve kemik
After his illness, he was just skin and bones.
Hastalığından sonra sadece deri ve kemikti.

In the prime of life – Hayatın baharında
At 35, she’s in the prime of life.
35 yaşında, hayatın baharında.

Yorum yapın