“Can” ve “can’t” İngilizcede modal yardımcı fiiller olarak kullanılır ve bir eylemin yapılabilirliğini, olasılığını veya izin durumunu ifade eder. “Can” genellikle bir kişinin bir şeyi yapabileceğini veya bir durumun mümkün olduğunu belirtirken, “can’t” bunun tam tersini, yani bir şeyin mümkün olmadığını veya yapılamayacağını ifade eder. Bu ifadeler yetenekleri, izinleri veya yasakları vurgulamak için de kullanılabilir.
Ayrıca, “can” bir durumun genel olarak mümkün olduğunu anlatmak için kullanılırken, “can’t” bir durumun kesinlikle mümkün olmadığını ya da bir kısıtlamayı ifade etmek için tercih edilir. İletişimde hem günlük konuşmalarda hem de resmi olmayan durumlarda sıkça kullanılan bu kelimeler, cümlenin anlamını güçlendiren temel araçlardır.
Bu yazımızda can ve can’t ile ilgili örnek İngilizce cümlelere ve Türkçe karşılıklarına yer vereceğiz. Ardından bu iki yapının kullanımı hakkında özet bilgiler vereceğiz. Yazımızın sonunda ise can ve can’t yapılarının kullanıldığı örnek metinler sunacağız.
Can can’t ile ilgili cümleler özel yaşamla ilgili örnekler
I can take care of my little sister when my parents are out.
Annemle babam dışarıdayken küçük kız kardeşimle ilgilenebilirim.
She can call her best friend whenever she feels upset.
Üzgün hissettiğinde en iyi arkadaşını arayabilir.
We can go for a walk in the park after dinner.
Akşam yemeğinden sonra parkta yürüyüşe çıkabiliriz.
He can fix small problems with his computer by himself.
O, bilgisayarındaki küçük sorunları kendi başına çözebilir.
They can visit us during the school holidays.
Okul tatillerinde bizi ziyaret edebilirler.
I can’t clean my room today because I have a lot of homework.
Bugün odamı temizleyemem çünkü çok ödevim var.
She can’t sleep with the lights on.
O, ışıklar açıkken uyuyamaz.
We can’t invite too many people to the party because our house is small.
Evimizi küçük olduğu için partiye çok fazla kişi davet edemeyiz.
He can’t stay up late during the week because he works early in the morning.
O, hafta içi geç saatlere kadar uyanık kalamaz çünkü sabah erken çalışıyor.
They can’t go out tonight as they need to prepare for tomorrow’s meeting.
Onlar bu akşam dışarı çıkamaz çünkü yarınki toplantıya hazırlanmaları gerekiyor.
İş yaşamından örnekler
I can complete this project by the end of the week.
Bu projeyi hafta sonuna kadar tamamlayabilirim.
She can help you with the presentation if you need assistance.
Eğer yardıma ihtiyacın varsa, o sana sunumla yardımcı olabilir.
We can meet the client tomorrow afternoon.
Yarın öğleden sonra müşteriyle görüşebiliriz.
He can train new employees on how to use the software.
O, yeni çalışanlara yazılımın nasıl kullanılacağını öğretebilir.
They can offer a discount for bulk orders.
Onlar toplu siparişler için indirim teklif edebilirler.
I can’t attend the meeting tomorrow because of a prior engagement.
Yarinki toplantıya önceden yapılmış bir randevum nedeniyle katılamam.
She can’t stay late at work today because she has a doctor’s appointment.
O, bugün işte geç kalamaz çünkü bir doktor randevusu var.
We can’t approve your request until we receive further information.
Daha fazla bilgi alana kadar talebinizi onaylayamayız.
He can’t finish the report without the necessary data.
Gerekli veriler olmadan raporu bitiremez.
They can’t accept the offer because the terms are not suitable for our budget.
Teklif, bütçemize uygun olmadığı için kabul edilemez.
Yetenekler konusunda can can’t ile ilgili cümleler
I can speak three languages fluently.
Üç dili akıcı bir şekilde konuşabilirim.
She can play the piano very well.
O, piyano çalmada çok iyidir.
We can solve complex math problems easily.
Zor matematik problemlerini kolayca çözebiliriz.
He can cook delicious meals.
O, lezzetli yemekler yapabilir.
They can run a marathon without getting tired.
Onlar, yorulmadan maraton koşabilirler.
I can’t swim very well.
Çok iyi yüzemem.
She can’t drive a car yet.
O, henüz araba süremez.
We can’t understand this advanced book without help.
Bu ileri düzey kitabı yardım almadan anlayamayız.
He can’t play any musical instruments.
O, hiçbir müzik aleti çalamaz.
They can’t speak Spanish, but they want to learn.
İspanyolca konuşamazlar, ama öğrenmek istiyorlar.
Can can’t ile ilgili cümleler başarı konusunda
I can achieve my goals if I stay focused.
Hedeflerime odaklanarak ulaşabilirim.
She can succeed in her career because she works hard.
O, çok çalıştığı için kariyerinde başarılı olabilir.
We can complete this project on time if we all contribute.
Hepimiz katkı sağlarsak bu projeyi zamanında tamamlayabiliriz.
He can win the competition if he prepares well.
O, iyi hazırlanırsa yarışmayı kazanabilir.
They can reach their targets if they improve their skills.
Becerilerini geliştirirlerse hedeflerine ulaşabilirler.
I can’t succeed if I don’t put in the effort.
Çaba göstermezsem başarılı olamam.
She can’t reach her potential if she doesn’t take risks.
Risk almazsa potansiyeline ulaşamaz.
We can’t finish the task without the necessary resources.
Gerekli kaynaklar olmadan görevi tamamlayamayız.
He can’t become the best in his field without continuous learning.
Sürekli öğrenmeden kendi alanında en iyi olamaz.
They can’t achieve their dreams if they don’t believe in themselves.
Kendilerine inanmazlarsa hayallerine ulaşamazlar.
İzin ve rica anlamında can can’t ile ilgili cümleler
Can I borrow your pen for a moment?
Bir dakika için kalemini ödünç alabilir miyim?
You can take the day off tomorrow if you need rest.
Eğer dinlenmeye ihtiyacın varsa, yarın izin alabilirsin.
Can we leave early today?
Bugün erken çıkabilir miyiz?
Can I use your phone to make a quick call?
Kısa bir telefon görüşmesi yapmak için telefonunu kullanabilir miyim?
Can you help me with this report?
Bu raporla bana yardım edebilir misin?
I can’t give you the day off today because we have an important meeting.
Bugün sana izin veremem çünkü önemli bir toplantımız var.
You can’t enter the office without your ID badge.
Kimlik kartın olmadan ofise giremezsin.
Can’t we ask for an extension on the deadline?
Son teslim tarihi için bir uzatma isteyemez miyiz?
I can’t lend you any money right now.
Şu anda sana hiç para ödünç veremem.
You can’t talk during the exam.
Sınav sırasında konuşamazsınız.
Can can’t ile ilgili cümleler bulunan bir kişisel tanıtım yazısı
Hello, my name is James. I can do many things, but there are also some things I can’t do. I can speak two languages fluently, English and Spanish, which helps me a lot in my job as an international marketing manager. I can also design websites, and I enjoy working with creative teams to bring new ideas to life.
However, there are some things I can’t do very well. For example, I can’t cook; I find it difficult to follow recipes. I also can’t play any musical instruments, although I would like to learn. Public speaking is another area I can’t excel in yet. I get nervous in front of large groups, but I’m working on improving that skill.
I am always looking for opportunities to grow and improve my skills, and I believe that with time and effort, I can overcome my weaknesses and become better at what I do.
Metnin Türkçe karşılığı
Merhaba, adım James. Birçok şey yapabilirim, ancak yapamayacağım bazı şeyler de var. İki dili akıcı bir şekilde konuşabiliyorum, İngilizce ve İspanyolca, bu da uluslararası pazarlama müdürü olarak işimde bana çok yardımcı oluyor. Ayrıca web siteleri tasarlayabiliyorum ve yeni fikirleri hayata geçirmek için yaratıcı ekiplerle çalışmaktan keyif alıyorum.
Ancak, çok iyi yapamadığım bazı şeyler var. Örneğin, yemek yapamam; tarifleri takip etmekte zorlanıyorum. Ayrıca hiçbir müzik aleti çalamıyorum, ancak öğrenmek isterim. Kamu önünde konuşma da henüz başarılı olamadığım bir alan. Büyük grupların önünde heyecanlanıyorum, ancak bu becerimi geliştirmek için çalışıyorum.
Hep gelişim fırsatları arıyorum ve zaman ve çaba ile zayıf yönlerimi aşabileceğime ve yaptığım işte daha iyi olabileceğime inanıyorum.
