ingilizce zıtlık bağlaçları
Ladybug İngilizce Dersleri

İngilizce Zıtlık Bağlaçları Konu Anlatımı Örnek Metinler

İngilizce zıtlık bağlaçları, iki fikir veya durum arasındaki farklılıkları veya çelişkileri ifade etmek için kullanılır. Bu bağlaçlar genellikle iki cümleyi veya ifadeyi birbirine bağlayarak karşıtlık veya beklenmedik durumları vurgular. En yaygın zıtlık bağlaçları şunlardır: but (ama), however (ancak), although (rağmen), even though (her ne kadar), while (iken), whereas (oysa), on the other hand (öte yandan) ve nevertheless (yine de). Bu bağlaçlar, iki düşünce arasında mantıksal bir bağ kurarak ifadeleri güçlendirir. Örneğin, “She was tired, but she kept working.” (Yorgundu ama çalışmaya devam etti.) cümlesinde zıtlık bağlacı olan “but”, durumlar arasındaki karşıtlığı belirtir. Bu bağlaçların kullanımı, konuşma ve yazmada akıcılığı artırır.

Bu yazımızda İngilizce zıtlık bağlaçları hakkında detaylı bilgiler vereceğiz ve örnek metinlerle konunun pekiştirilmesini sağlayacağız. Konu anlatımında zıtlık bağlaçlarının tam bir listesini vererek başlayalım:

 

İngilizce zıtlık bağlaçları tam liste

 

  • but: ama, fakat
  • yet: yine de, ama
  • although: -e rağmen
  • though: -e rağmen
  • even though: her ne kadar
  • while: oysa, -iken
  • whereas: oysa, -e karşın
  • despite the fact that: -e rağmen
  • in spite of the fact that: -e rağmen
  • however: ancak, fakat
  • nevertheless: yine de
  • nonetheless: yine de
  • on the other hand: öte yandan
  • in contrast: buna karşın
  • conversely: tersine
  • despite: -e rağmen
  • in spite of: -e rağmen

 

Burada verilen bağlaçlar günlük yaşamda en sık kullanılan İngilizce zıtlık bağlaçlarıdır.

 

İngilizce zıtlık bağlaçları ile alakalı örnek cümleler

 

Aşağıdaki cümlelerde yer alan İngilizce bağlaçlarının cümleleri birbirine nasıl bağladıklarına dikkat ediniz. Türkçe çevirinin de yardımı ile bağlaçların anlam özelliklerini kavramaya çalışınız.

 

She was tired, but she finished her homework.

(Yorgundu ama ödevini bitirdi.)

 

He studied a lot, yet he failed the exam.

(Çok çalıştı, yine de sınavdan kaldı.)

 

Although it was raining, they went for a walk.

(Yagmur yağıyor olmasına rağmen yürüyüşe çıktılar.)

 

He is friendly, though he can be stubborn sometimes.

(Dost canlısıdır, ancak bazen inatçı olabilir.)

 

Even though she was sick, she went to work.

(Hasta olmasına rağmen işe gitti.)

 

While she enjoys cooking, he prefers eating out.

(O yemek yapmayı severken, o dışarıda yemeyi tercih eder.)

 

Some people like tea, whereas others prefer coffee.

(Bazı insanlar çayı severken, diğerleri kahveyi tercih eder.)

 

Despite the fact that he apologized, she didn’t forgive him.

(O özür dilemesine rağmen, onu affetmedi.)

 

In spite of the fact that it was late, they continued the meeting.

(Geç olmasına rağmen toplantıya devam ettiler.)

 

She wanted to stay home; however, she had to go to work.

(Evde kalmak istedi; ancak işe gitmek zorunda kaldı.)

 

The task was difficult; nevertheless, they completed it on time.

(Görev zordu; yine de zamanında tamamladılar.)

 

The weather was cold; nonetheless, they enjoyed the picnic.

(Hava soğuktu; yine de piknikten keyif aldılar.)

 

Some people are very organized. On the other hand, others are messy.

(Bazı insanlar çok düzenlidir. Öte yandan, bazıları dağınıktır.)

 

This painting is simple. In contrast, that one is very detailed.

(Bu resim basit. Buna karşın, şu çok detaylıdır.)

 

She prefers modern art. Conversely, her brother likes classical art.

(O, modern sanatı tercih eder. Tersine, kardeşi klasik sanattan hoşlanır.)

 

Despite the rain, they went outside.

(Yağmura rağmen dışarı çıktılar.)

 

In spite of his efforts, he couldn’t solve the problem.

(Çabalarına rağmen sorunu çözemedi.)

 

İngilizce zıtlık bağlaçlarına yer veren kısa bir diyalog

 

Barbara: Did you enjoy the trip, Karen?

Karen: Yes, I did! However, the weather was colder than I expected.

Barbara: Really? I thought it would be warm.

Karen: Me too! But we still managed to have a great time.

Barbara: That’s good. While I enjoy cold weather, I think summer trips are more relaxing.

Karen: I agree. On the other hand, traveling in winter is quieter because there are fewer tourists.

Barbara: That’s true. Despite the cold, it sounds like you had fun.

Karen: I did! Next time, I’ll pack better, though.

 

Diyalogun Türkçe karşılığı

 

Barbara: Geziyi beğendin mi, Karen?

Karen: Evet, beğendim! Ancak, hava beklediğimden daha soğuktu.

Barbara: Gerçekten mi? Sıcak olacağını düşünmüştüm.

Karen: Ben de! Ama yine de harika vakit geçirmeyi başardık.

Barbara: Bu güzel. Soğuk havayı sevsem de yaz tatillerinin daha rahatlatıcı olduğunu düşünüyorum.

Karen: Katılıyorum. Öte yandan, kışın seyahat etmek daha sakin çünkü daha az turist oluyor.

Barbara: Doğru. Soğuğa rağmen, eğlenmişsin gibi görünüyor.

Karen: Öyle! Ama bir dahaki sefere daha iyi hazırlık yapacağım.

Ladybug English Dil Edinim Seti 15 Kitap

 

İngilizce zıtlık bağlaçlarına yer veren 5 atasözü

 

“Actions speak louder than words, but words can still make an impact.”

(Eylemler sözlerden daha yüksek sesle konuşur, ama sözler yine de bir etki yaratabilir.)

 

“You can lead a horse to water, yet you cannot make it drink.”

(Bir atı suya götürebilirsin, fakat içmesini sağlayamazsın.)

 

“Better safe than sorry, though sometimes risks pay off.”

(Emin olmak her zaman daha iyidir, ancak bazen riskler karşılığını verir.)

 

“A penny saved is a penny earned, while some may prefer to spend.”

(Bir kuruşu biriktirmek, bir kuruş kazanmaktır, oysa bazıları harcamayı tercih eder.)

 

“The early bird catches the worm, whereas the late riser misses out.”

(Erken kalkan yol alır, oysa geç kalkan kaybeder.)

 

Pekiştirme Çalışması (Tokyo ile alakalı örnek bir metin)

 

Aşağıda Tokyo ile alakalı bir tanıtım yazısına yer verilmiştir. Bu tanıtım yazısında 7 zıtlık bağlacı kullanılmıştır. Bu bağlaçların cümleye kattığı anlama dikkat ediniz.

 

Tokyo

 

Tokyo, the capital and largest city of Japan, is a unique metropolis where modern and traditional elements blend together. Tokyo is known for its advanced infrastructure, strong ties to technology, and high living standards. However, visitors to the city also have the chance to experience deep traces of Japanese culture. In Tokyo, traditional temples and historical buildings are intertwined with massive shopping malls and futuristic skyscrapers.

 

Tokyo’s nightlife is extremely vibrant, whereas during the day, the city is quiet and orderly. Although Tokyo has many modern shopping centers and cafes, traditional tea houses that are part of Japanese culture also exist. In contrast, the nature surrounding Tokyo offers a peaceful escape despite the hustle and bustle of city life.

 

The city, despite its large population, is remarkably clean and well-organized. On the other hand, Tokyo’s traffic and crowds can be exhausting at times, but the public transportation network makes the city very accessible. Even though the cost of living in Tokyo can be high, the amenities and modern lifestyle it offers make it one of the most livable cities in the world.

 

Tokyo

 

Tokyo, Japonya’nın başkenti ve en büyük şehri olup, modern ve geleneksel öğelerin harmanlandığı eşsiz bir metropoldür. Tokyo, gelişmiş altyapısı, teknolojiye olan bağlılığı ve yüksek yaşam standardıyla tanınır. Ancak, şehri ziyaret edenler, aynı zamanda Japon kültürünün derin izlerini de görme fırsatına sahiptir. Tokyo’da geleneksel tapınaklar ve tarihi yapılar, devasa alışveriş merkezleri ve futuristik gökdelenlerle iç içe geçmiş durumdadır.

 

Tokyo’nun gece hayatı son derece canlıdır, oysa gündüz saatlerinde şehir oldukça sakin ve düzenlidir. Her ne kadar Tokyo’da birçok modern alışveriş merkezi ve kafe bulunsa da, Japon kültürüne ait geleneksel çay evleri de mevcuttur. Buna karşın, Tokyo’nun çevresindeki doğa, yoğun şehir hayatına rağmen huzur verici bir kaçış sunar.

 

Şehir, buna rağmen sahip olduğu yoğun nüfusa rağmen, tertemiz ve düzenli bir yapıya sahiptir. Diğer taraftan, Tokyo’nun trafiği ve kalabalığı zaman zaman yorucu olabilir, ancak toplu taşıma ağı, şehri oldukça ulaşılabilir kılar. Her ne kadar Tokyo’da yaşam maliyeti yüksek olsa da, sunduğu olanaklar ve modern yaşam olanakları, burayı dünyadaki en yaşanabilir şehirlerden biri yapmaktadır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir