İngilizce’de “could”, sadece “can” fiilinin geçmiş hali değil; aynı zamanda olasılık, rica, öneri ve varsayım gibi çok farklı alanlarda kullanılan çok yönlü bir yardımcı fiildir. Bu yazıda, could ile ilgili cümleleri kullanım alanlarına göre gruplandırarak detaylı biçimde açıklayacak ve her örneğin Türkçe çevirisini de vereceğiz.
Could ile Geçmişteki Yetenekleri Anlatan Cümleler
“Could”, geçmişte sahip olunan genel becerileri veya yetenekleri anlatır. Belirli anlık başarılar değil, sürekli olarak yapılabilen şeyler bu kategoriye girer.
Örnek cümleler:
I could read when I was four.
(Dört yaşındayken okuyabiliyordum.)
She could play the violin beautifully when she was a teenager.
(Gençken kemanı çok güzel çalabiliyordu.)
They could climb mountains effortlessly back then.
(O zamanlar dağlara kolayca tırmanabiliyorlardı.)
He could draw really well as a child.
(Çocukken çok güzel çizebiliyordu.)
My grandmother could knit without even looking!
(Büyükannem bakmadan örgü örebiliyordu!)
Could ile Olasılık Bildiren Cümleler
“Could”, şu anda veya gelecekte gerçekleşebilecek olaylar için kullanılır. Olasılığı ima eder, ama kesinlik taşımaz.
Örnek cümleler:
It could rain this evening.
(Bu akşam yağmur yağabilir.)
This phone could be expensive, be careful.
(Bu telefon pahalı olabilir, dikkatli ol.)
She could be at the office now.
(Şu anda ofiste olabilir.)
They could be planning a surprise.
(Sürpriz planlıyor olabilirler.)
He could win the competition if he trains more.
(Daha çok antrenman yaparsa yarışmayı kazanabilir.)
Could ile Rica ve Nazik İstek Cümleleri
Birinden bir şey isterken daha kibar ve nazik olmak için “could” kullanılır. “Can” yerine kullanıldığında resmiyet ve nezaket kazandırır.
Örnek cümleler:
Could you lend me a pencil?
(Bana bir kalem ödünç verebilir misin?)
Could I sit here?
(Buraya oturabilir miyim?)
Could we meet at 3 PM?
(Saat 3’te buluşabilir miyiz?)
Could you please explain it again?
(Lütfen bir daha açıklar mısınız?)
Could I use your bathroom?
(Tuvaletinizi kullanabilir miyim?)
Could ile Öneri ve Tavsiye Cümleleri
Yumuşak tonlu önerilerde bulunurken “could” kullanılır. Bu, karşı tarafa seçenek sunar ve doğrudan bir emir gibi algılanmaz.
Örnek cümleler:
You could try calling customer service.
(Müşteri hizmetlerini aramayı deneyebilirsin.)
We could eat out tonight instead of cooking.
(Bu akşam yemek yapmadan dışarıda yiyebiliriz.)
He could look for a cheaper hotel.
(Daha ucuz bir otel arayabilir.)
They could take a break and come back later.
(Bir ara verip sonra geri dönebilirler.)
You could ask your teacher for extra help.
(Öğretmeninden ek yardım isteyebilirsin.)
Could ile Koşul Cümleleri (Varsayım ve Hayal Kurma)
Hayali, şu an gerçek olmayan durumları anlatmak için “could” genellikle ikinci tip (Type 2) koşul cümlelerinde kullanılır.
Örnek cümleler:
If I were rich, I could travel the world.
(Zengin olsaydım dünyayı gezebilirdim.)
If he spoke Spanish, he could work in Mexico.
(İspanyolca konuşsaydı Meksika’da çalışabilirdi.)
If we had a car, we could leave earlier.
(Arabamız olsaydı daha erken çıkabilirdik.)
If she studied more, she could pass the exam.
(Daha çok çalışsaydı sınavı geçebilirdi.)
If you were more patient, you could handle this job.
(Daha sabırlı olsaydın bu işi halledebilirdin.)
Could Have + V3 ile Geçmiş Olasılık ve Pişmanlık
“Could have + fiilin üçüncü hali”, geçmişte gerçekleşmesi mümkün olan ama gerçekleşmeyen durumları ifade eder. Genellikle pişmanlık içerir.
Örnek cümleler:
I could have helped you if I had known.
(Bilseydim sana yardım edebilirdim.)
She could have won the race, but she tripped.
(Yarışı kazanabilirdi ama tökezledi.)
They could have called us before coming.
(Gelmeden önce bizi arayabilirlerdi.)
We could have avoided the traffic.
(Trafiği önleyebilirdik.)
You could have told me the truth!
(Bana gerçeği söyleyebilirdin!)
Could Not / Couldn’t ile Olumsuzluk
“Could not” veya kısa haliyle “couldn’t”, geçmişte bir şeyi yapamama durumunu anlatır.
Örnek cümleler:
I couldn’t sleep last night.
(Dün gece uyuyamadım.)
She couldn’t remember his name.
(Onun adını hatırlayamadı.)
They couldn’t fix the car.
(Arabayı tamir edemediler.)
He couldn’t open the jar.
(Kavanozu açamadı.)
We couldn’t understand the instructions.
(Talimatları anlayamadık.)
“Could” İngilizcenin En Esnek Yapılarından Biri
Görüldüğü gibi, “could” İngilizce dilinde sadece bir geçmiş zaman ifadesi değil, aynı zamanda kibarca iletişim kurmak, olasılıkları tartışmak, önerilerde bulunmak ve koşul cümleleri kurmak için oldukça kullanışlı bir araçtır. “Could ile ilgili cümleler” sayesinde hem yazılı hem sözlü İngilizce’de daha etkili ve doğal bir ifade gücü kazanırsın.
Bol bol örneklerle çalışmak, kendi cümlelerini üretmek ve farklı bağlamlarda bu yapıyı kullanmak, dil becerilerini ciddi şekilde güçlendirecektir.