İngilizce atasözleri, kültürel değerleri, bilgeliği ve yaşam tecrübelerini yansıtan kısa, özlü ifadelerdir. Genellikle nesiller boyunca aktarılmış olan bu sözler, belirli bir durum veya olayla ilgili ders veya bilgi sunar. Atasözleri, toplumsal normları ve gelenekleri pekiştirmede önemli bir rol oynar.
Özellikleri
Kısa ve Özlüdür: Atasözleri, genellikle birkaç kelimeden oluşur ve derin anlamlar taşır.
Öğüt Verir: Belirli bir durumu ele alarak, insanlar için bir kılavuz veya ders sunar.
Görsellik: Birçok atasözü, mecaz anlam içerir ve görsel imgelerle desteklenir, bu da anlamlarını daha çarpıcı hale getirir.
Yaygın Kullanım: İngilizce konuşan topluluklarda yaygın olarak kullanılır ve dilin doğal bir parçası haline gelmiştir.
İngilizcede en yaygın kullanılan 20 atasözü ve Türkçe açıklamaları
If it ain’t broke, don’t fix it.
Bozuk değilse, onarma.
(Bir şeyin düzgün çalışıyorsa, gereksiz yere müdahale etmemek gerektiğini ifade eder.)
Actions speak louder than words.
Eylemler, sözlerden daha güçlüdür.
(Gerçek niyetlerinizi eylemlerinizle gösterirsiniz.)
A picture is worth a thousand words.
Bir resim, bin kelimeye bedeldir.
(Görsel bilgiler, açıklamadan daha etkilidir.)
Don’t count your chickens before they hatch.
Tavuklar yumurtadan çıkmadan sayılmaz.
(Başarı elde edilmeden önce sonuçları tahmin etmemek gerekir.)
When in Rome, do as the Romans do.
Roma’da olduğunda, Romalılar gibi davran.
(Bulunduğunuz ortama uyum sağlamanın önemini belirtir.)
The early bird catches the worm.
Erken kalkan yol alır.
(Erken davrananların avantaj elde edeceğini vurgular.)
Barking up the wrong tree.
Yanlış kapıya dayanmak.
(Yanlış bir yolda ilerlemek veya yanlış birine suçlama yapmak anlamında kullanılır.)
You can’t judge a book by its cover.
Bir kitabı kapağına göre yargılayamazsın.
(Bir şeyin dış görünüşüne göre değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eder.)
Better late than never.
Geç olsun, güç olmasın.
(Bir şeyin geç yapılması, hiç yapılmamasından iyidir.)
Too many cooks spoil the broth.
Çok aşçı yemeği bozabilir.
(Bir işte fazla kişinin olması, sonucun kötüleşmesine neden olabilir.)
Honesty is the best policy.
Dürüstlük en iyi politikadır.
(Dürüst olmanın her zaman en iyi yol olduğunu belirtir.)
Practice makes perfect.
Pratik mükemmelleştirir.
(Bir beceriyi geliştirmek için düzenli olarak pratik yapmanın önemini vurgular.)
Don’t put all your eggs in one basket.
Tüm yumurtalarını bir sepete koyma.
(Tüm kaynakları tek bir yere yatırmamak gerektiğini ifade eder.)
The grass is always greener on the other side.
Başka taraf her zaman daha yeşil görünür.
(Başka bir yerin veya durumun daha iyi olduğunu düşünmenin yanıltıcı olduğunu belirtir.)
What goes around comes around.
Ne ekersen onu biçersin.
(Yapılan iyi veya kötü davranışların sonuçları geri döner.)
Out of sight, out of mind.
Gözden ırak, gönülden de ırak.
(Bir şeyin görünmemesi, onu unutturur.)
A bird in the hand is worth two in the bush.
Elindeki kuş, bush’taki iki kuştan değerlidir.
(Elindeki varlık, belirsiz olanlardan daha değerlidir.)
Don’t bite the hand that feeds you.
Seni besleyen eline ısırma.
(Sana yardım edenlere karşı kötü davranmamak gerektiğini ifade eder.)
Time is money.
Zaman, paradır.
(Zamanın değerli olduğunu ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtir.)
The best of both worlds.
İki dünyanın en iyisi.
(İki iyi durumu bir arada yaşamanın avantajını ifade eder.)
Konularına göre İngilizce atasözü örnekleri
Dış görünüş ile ilgili İngilizce atasözleri
Don’t judge a book by its cover.
Kitabı kapağına göre yargılama.
All that glitters is not gold.
Parlayan her şey altın değildir.
Appearances can be deceiving.
Görünüşler aldatıcı olabilir.
Tecrübe ile ilgili atasözleri
Experience is the best teacher.
Deneyim en iyi öğretmendir.
Learn from the mistakes of others.
Başkalarının hatalarından ders al.
Experience is the father of wisdom.
Tecrübe bilgelik babasıdır.
Sorumluluk ile ilgili İngilizce atasözleri
The more you have, the more you are responsible for.
Ne kadar çok şeye sahipsen, o kadar fazla sorumluluk alırsın.
With great power comes great responsibility.
Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.
You can’t escape responsibility by evading it.
Sorumluluktan kaçarak kurtulamazsın.
Every man is the architect of his own fortune.
Her insan, kendi kaderinin mimarıdır.
Kurnazlık ile ilgili İngilizce atasözleri
A fox may grow gray, but never good.
Tilki yaşlanır ama asla iyi olmaz.
He who sups with the devil should have a long spoon.
Şeytanla yemek yiyen, uzun bir kaşık kullanmalı.
There’s more than one way to skin a cat.
Bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır.
The end justifies the means.
Amaca ulaşmak için her yol mübahtır.
Emek ile ilgili İngilizce atasözleri
No pain, no gain.
Acı yoksa kazanç da yok. (Emek vermeden başarı gelmez.)
Hard work pays off.
Sıkı çalışma karşılığını verir.
Rome wasn’t built in a day.
Roma bir günde inşa edilmedi. (Büyük işler zaman ve emek gerektirir.)
You reap what you sow.
Ne ekersen, onu biçersin.
The harder you work, the luckier you get.
Ne kadar çok çalışırsan, o kadar şanslı olursun.
İtibar ile ilgili İngilizce atasözleri
A good name is better than riches.
İyi bir isim, zenginlikten daha iyidir.
Reputation is easier lost than gained.
İtibar kazanmak zordur ama kaybetmek kolaydır.
It takes years to build a reputation and seconds to destroy it.
İtibar inşa etmek yıllar alır, yıkmak saniyeler sürer.
Actions speak louder than words.
Hareketler, sözlerden daha yüksek sesle konuşur. (İtibar eylemlerle şekillenir.)
A man is known by the company he keeps.
Bir insan, beraber olduğu kişilerle tanınır.
Yalan ile ilgili atasözleri
A lie has no legs.
Yalanın ayakları yoktur. (Yalanın ortaya çıkması uzun sürmez.)
Honesty is the best policy.
Dürüstlük en iyi politikadır.
A lie can travel halfway around the world while the truth is putting on its shoes.
Yalan, doğru ayakkabısını giymeden dünyanın yarısını dolaşır.
Gerçek er ya da geç ortaya çıkar.
Lies have short legs.
Yalanın bacakları kısa olur. (Yalanlar uzun süre gizli kalamaz.)
Açgözlülük hakkında özlü sözler
Greed is the root of all evil.
Açgözlülük, tüm kötülüklerin kaynağıdır.
The more you get, the more you want.
Ne kadar çok alırsan, o kadar çok istersin.
Greedy people always want more.
Açgözlü insanlar her zaman daha fazlasını ister.
A greedy man brings himself to ruin.
Açgözlü bir insan, kendini mahvetmeye götürür.
Grasp all, lose all.
Her şeyi almaya çalışan, her şeyi kaybeder.
İyilik ile ilgili İngilizce atasözleri
No act of kindness, no matter how small, is ever wasted.
Ne kadar küçük olursa olsun, iyilik asla boşa gitmez.
Kindness is the language which the deaf can hear and the blind can see.
İyilik, sağırların duyabileceği ve körlerin görebileceği bir dildir.
What goes around comes around.
Yaptıkların, sana geri döner. (İyilik de kötülük de.)
One good turn deserves another.
Bir iyilik, başka bir iyiliği gerektirir.
A little kindness goes a long way.
Küçük bir iyilik uzun bir yol alır.
Tembellik ile ilgili İngilizce atasözleri
Idleness is the devil’s workshop.
Tembellik, şeytanın atölyesidir. (Tembellik kötü düşüncelere ve eylemlere yol açar.)
The early bird catches the worm.
Erken kalkan yol alır. (Tembellikten kaçınmak için erken harekete geçmek önemlidir.)
Procrastination is the thief of time.
Erteleme, zamanın hırsızıdır.
A lazy man works twice as hard.
Tembel bir adam, iki kat daha zor çalışır. (Tembellik, daha fazla iş yükü getirir.)
Hard work beats talent when talent doesn’t work hard.
Çalışkanlık, yetenek çalışmadığında yeteneği yener.
Tutumlu olmak ile ilgili İngilizce atasözleri
A penny saved is a penny earned.
Tasarruf edilen bir kuruş, kazanılan bir kuruş gibidir.
Don’t put all your eggs in one basket.
Tüm yumurtalarını tek sepet yapma. (Risklerini dağıtmalısın.)
Save for a rainy day.
Kötü günler için tasarruf et.
Waste not, want not.
İsraf etme, ihtiyacın olmaz. (İhtiyaçlarını önceden ayarla.)
Look after the pennies and the pounds will look after themselves.
Kuruşlara dikkat et, poundlar kendiliğinden gelir.
Umut ile ilgili atasözleri
Hope for the best, but prepare for the worst.
En iyisini um, ama en kötüye de hazırlıklı ol.
Where there’s life, there’s hope.
Hayat varsa, umut da vardır.
Hope is the thing with feathers.
Umut, tüyleri olan bir şeydir. (Umut, hafif ve yükseltici bir duygudur.)
Don’t lose hope.
Umudunu kaybetme.
Hope springs eternal.
Umut, sonsuz olarak doğar. (İnsanların umudunu hiçbir zaman kaybetmediğini ifade eder.)
Tedbir ile ilgili İngilizce atasözleri
An ounce of prevention is worth a pound of cure.
Bir gram önlem, bir pound tedaviden değerlidir. (Önlem almak, tedavi etmekten daha iyidir.)
Better safe than sorry.
Temkinli olmak, pişman olmaktan iyidir.
Look before you leap.
Atlama yapmadan önce bak. (Harekete geçmeden önce iyi düşün.)
Forewarned is forearmed.
Önceden uyarılan, önceden silahlanır. (Önceden bilgi sahibi olmak, hazırlıklı olmayı sağlar.)
A stitch in time saves nine.
Zamanında yapılan bir dikiş, dokuz dikişi kurtarır. (Sorunları zamanında çözmek, daha büyük sorunları önler.)
Nankörlük ile ilgili özlü sözler
A grateful heart is a magnet for miracles.
Minnettar bir kalp, mucizelerin mıknatısıdır.
No good deed goes unpunished.
İyi niyetle yapılan hiçbir iş, cezasız kalmaz. (İyilik yapanlar bazen nankörlükle karşılaşabilir.)
Don’t bite the hand that feeds you.
Seni besleyen eline ısırma. (Nankörlük yapma.)
You can’t expect gratitude from a fool.
Bir aptaldan minnet bekleyemezsin.
Out of sight, out of mind.
Gözden uzak olan, akıldan da uzak olur. (Unutulmaya yüz tutan iyilikler nankörlükle sonuçlanabilir.)
Şans ile ilgili İngilizce atasözleri
Luck favors the prepared.
Şans, hazırlıklı olanı sever.
A lucky person has a lucky star.
Şanslı bir insanın şanslı bir yıldızı vardır.
You make your own luck.
Kendi şansını yaratırsın.
Fortune favors the bold.
Şans, cesur olanı tercih eder.
Good luck is often found in unlikely places.
İyi şans genellikle beklenmedik yerlerde bulunur.
Başarı ile ilgili İngilizce atasözleri
Success is a journey, not a destination.
Başarı bir yolculuktur, varış noktası değil.
Hard work beats talent when talent doesn’t work hard.
Çalışkanlık, yetenek çalışmadığında yeteneği yener.
Success is the sum of small efforts, repeated day in and day out.
Başarı, küçük çabaların gün be gün tekrarıdır.
Failure is the stepping stone to success.
Başarısızlık, başarıya giden ilk adımdır.
The only place where success comes before work is in the dictionary.
Başarının çalışmadan önce geldiği tek yer sözlüktür.
Söz vermek ile ilgili İngilizce atasözleri
A promise made is a promise kept.
Verilen söz, tutulan sözdür.
Promises are like babies: easy to make, hard to deliver.
Sözler bebekler gibidir: Yapması kolay, yerine getirmesi zor.
Don’t make promises you can’t keep.
Tutamayacağın sözler verme.
Actions speak louder than words.
Eylemler, sözlerden daha yüksek sesle konuşur. (Söz vermek yetmez, eyleme geçmek gerekir.)
The promise of a fool is a snare to the wise.
Bir aptalın sözü, akıllı için tuzaktır.
Arkadaşlık ile ilgili atasözleri
A friend in need is a friend indeed.
Zor durumda olan bir arkadaş, gerçek arkadaştır.
True friends are always together in spirit.
Gerçek arkadaşlar, ruhen her zaman bir aradadır.
Birds of a feather flock together.
Aynı tüyden kuşlar bir araya gelir. (Benzer karakterdeki insanlar bir araya gelir.)
Friendship doubles your joy and divides your grief.
Arkadaşlık, sevinçlerini iki katına çıkarır ve üzüntülerini paylaşır.
A friend is someone who knows all about you and still loves you.
Arkadaş, senin hakkında her şeyi bilen ve yine de seni seven kişidir.
Aşk ile ilgili özlü sözler
Love conquers all.
Aşk her şeyi fetheder.
The course of true love never did run smooth.
Gerçek aşkın yolu asla düz değildir. (Aşkın zorlukları her zaman vardır.)
Love is blind.
Aşk kördür. (Aşk insanın hatalarını göremez hale getirir.)
Absence makes the heart grow fonder.
Ayrılık, sevgiyi artırır.
All you need is love.
Tek ihtiyacın olan aşk.
Adalet ile ilgili İngilizce atasözleri
Justice delayed is justice denied.
Geciken adalet, inkar edilmiş adalettir.
The truth will out.
Gerçek er ya da geç ortaya çıkar.
An eye for an eye leaves the whole world blind.
Göz için göz, tüm dünyayı kör bırakır. (İntikam almak adaleti sağlamaz.)
Justice is the constant and perpetual will to render to each his due.
Adalet, her bireye hakkını vermek için sürekli ve kalıcı bir iradedir.
Fairness is not an attitude. It’s a state of being.
Adalet bir tutum değildir. Bir varoluş halidir.