İngilizce düzensiz sıfatlar yabancı dil öğrenen kişilerin en fazla zorlandıkları konulardan biridir. Çünkü karşılaştırma yapılırken kullanılan bu sıfatların kesin bir kuralı yoktur. Dolayısıyla bu kelimelerin mutlaka ezberlenmesi gerekmektedir. Ancak yabancı dildeki bir sözcüğü ezberleyip kalıcı hafızaya yerleştirmek oldukça zordur. Bu zorluğu aşmanın tek yolu bol bol egzersiz yapmaktır.
Bu yazımızda İngilizce düzensiz sıfatların tam bir listesini vereceğiz. Ayrıca her düzensiz fiil için örnek cümleler aktaracağız. Ardından konunun pekiştirilmesi için egzersiz çalışmalarına yer vereceğiz.
İngilizce düzensiz sıfatlar (irregular adjectives) listesi
Düzensiz sıfatların sayısı zannedildiği kadar çok değildir. Sadece birkaç kelimeden oluşan bu sıfatların tam listesi şöyledir:
Good – Better – Best (İyi – Daha iyi – En iyi)
Bad – Worse – Worst (Kötü – Daha kötü – En kötü)
Far – Farther / Further – Farthest / Furthest (Uzak – Daha uzak – En uzak)
Little – Less – Least (Az – Daha az – En az)
Much / Many – More – Most (Çok – Daha çok – En çok)
Old – Elder – Eldest (Büyük – Daha büyük – En büyük)
İngilizce düzensiz sıfatlar (irregular adjectives) örnek cümleler
Good – Better – Best
This movie is good, but the book is better.
Bu film iyi, ama kitap daha iyi.
She is the best player on the team.
O, takımın en iyi oyuncusu.
Bad – Worse – Worst
The weather is bad today, but yesterday it was worse.
Hava bugün kötü, ama dün daha kötüydü.
This is the worst mistake you’ve ever made.
Bu, yaptığın en kötü hata.
Far – Farther / Further – Farthest / Furthest
My house is farther than yours.
Benim evim seninkinden daha uzakta.
This is the farthest we’ve ever traveled.
Bu, şimdiye kadar yaptığımız en uzak yolculuk.
Little – Less – Least
She has little money left after shopping.
Alışverişten sonra çok az parası kaldı.
He speaks the least during meetings.
Toplantılarda en az o konuşur.
Much / Many – More – Most
He needs more time to finish the project.
Projeyi bitirmek için daha fazla zamana ihtiyacı var.
She has the most books in the class.
Sınıfta en çok kitaba o sahip.
Old – Elder – Eldest
My elder brother lives in New York.
Ağabeyim New York’ta yaşıyor.
She is the eldest in the family.
O, ailenin en büyüğü.
Düzensiz fiillere yer veren kısa bir metin örneği
Aşağıda İngilizce düzensiz sıfatlar ile alakalı örnek bir metin verilmiştir. Metinde vurgulanan kelimeler irregular adjectives yani düzensiz sıfat örnekleridir:
Yesterday, the weather was bad, but today it’s even worse. Last week was the worst week of the year because it rained every day. My brother had a good day yesterday, but mine was better because I found my lost book. However, my sister had the best day of all since she won a prize in the art competition.
Our school trip to the mountains was far, but the park we visited later was farther. The farthest place we went was the old castle at the top of the hill. I had little time to enjoy the trip because of my homework, but my friends had even less. The least fun part was the bus ride back—it was too noisy!
Metnin Türkçe çevirisi
Dün hava kötüydü, ama bugün daha da kötü. Geçen hafta, yılın en kötü haftasıydı çünkü her gün yağmur yağdı. Erkek kardeşim dün iyi bir gün geçirdi, ama benim günüm daha iyiydi çünkü kaybettiğim kitabımı buldum. Ancak kız kardeşim hepimizden en iyi günü geçirdi, çünkü sanat yarışmasında ödül kazandı.
Okul gezimiz dağlara çok uzaktı, ama daha sonra gittiğimiz park daha uzaktaydı. Gittiğimiz en uzak yer, tepedeki eski kaleydi. Geziyi çok fazla az bir süre keyifle yaşayabildim çünkü ödevim vardı, ama arkadaşlarımın süresi daha da azdı. En az eğlenceli kısım ise dönüşteki otobüs yolculuğuydu—çok gürültülüydü!
Düzensiz sıfatlara yer veren bir diyalog örneği
Aşağıda dört kişi arasında geçen bir konuşma örneğine yer verilmiştir. Burada geçen İngilizce düzensiz sıfatların kullanımına ve anlamına dikkat ederek metni okuyunuz.
James: Hey everyone! How was your weekend? Mine was pretty good, but I think Barbara had the best one. She went hiking, right?
Barbara: Yeah, I did! The view from the top was amazing. It was much better than the trail I took last year.
Olivia: Oh, lucky you! I stayed home and did chores. Honestly, it was the worst weekend I’ve had in a while.
David: I get that, Olivia. My weekend wasn’t great either, but at least I managed to visit my grandparents. They live much farther away than I remembered. The drive took forever!
James: Speaking of grandparents, my grandma baked her famous cookies. They’re definitely the best cookies I’ve ever eaten.
Barbara: That sounds amazing, James! By the way, Olivia, I think you should take a break next weekend. You’ve been working too much lately. A little rest would do you good!
Olivia: You’re right. I’ve had so little free time these days. Next weekend, I’ll make sure to relax more and stress less.
David: That’s the spirit, Olivia! Maybe we can all plan a trip together. A hike sounds fun, but let’s choose an easier trail. Last time was the hardest climb I’ve ever done!
Barbara: Deal! Let’s find a spot that’s not too far and make sure everyone has the best time.
James: Agreed. It’ll definitely be better than staying home all weekend!
Diyalogun Türkçe çevirisi
James: Hey, millet! Hafta sonunuz nasıldı? Benimki oldukça iyiydi, ama sanırım Barbara’nınki en iyisiydi. Doğru, yürüyüşe çıktın değil mi?
Barbara: Evet, çıktım! Zirveden manzara harikaydı. Geçen yıl çıktığım patikadan çok daha iyiydi.
Olivia: Ah, şanslısın! Ben evde kaldım ve işler yaptım. Dürüst olmak gerekirse, bu uzun zamandır geçirdiğim en kötü hafta sonuydu.
David: Seni anlıyorum, Olivia. Benim hafta sonum da pek iyi değildi, ama en azından büyükanne ve büyükbabamı ziyaret edebildim. Onlar düşündüğümden çok daha uzakta yaşıyorlar. Yolculuk sonsuza kadar sürdü!
James: Büyükannelerden bahsetmişken, benimki ünlü kurabiyelerinden yaptı. Kesinlikle şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyelerdi.
Barbara: Harika görünüyor, James! Bu arada, Olivia, bence önümüzdeki hafta sonu bir mola vermelisin. Son zamanlarda çok çalışıyorsun. Biraz dinlenmek sana iyi gelir!
Olivia: Haklısın. Son zamanlarda çok az boş zamanım oldu. Gelecek hafta sonu kesinlikle daha fazla dinlenmeye ve daha az strese odaklanacağım.
David: İşte böyle, Olivia! Belki hep birlikte bir gezi planlarız. Yürüyüş eğlenceli olur, ama daha kolay bir rota seçelim. Geçen seferki şimdiye kadar yaptığım en zorlu tırmanıştı!
Barbara: Anlaştık! Çok uzak olmayan bir yer bulalım ve herkesin en iyi şekilde vakit geçirdiğinden emin olalım.
James: Katılıyorum. Bu kesinlikle bütün hafta sonunu evde geçirmekten çok daha iyi olur!
İngilizce düzensiz sıfatlar ile ilgili egzersiz çalışmaları
Egzersiz 1
- This book is _______ (good) than the one I read last week.
- The blue car is _______ (fast) than the red one.
- My sister is the _______ (young) person in our family.
- This winter has been the _______ (cold) in years.
- Her dress looks _______ (beautiful) than mine.
- He has become _______ (old) over the past few years.
- This puzzle was _______ (easy) than I expected.
- She is the _______ (bad) singer in the choir.
- The movie we saw last night was the _______ (funny) I have ever watched.
- The sky looks _______ (clear) today than it did yesterday.
Egzersiz 1 Cevap Anahtarı
- better
- faster
- youngest
- coldest
- more beautiful
- older
- easier
- worst
- funniest
- clearer
Egzersiz 2
- The math test was _______ (difficult) than the history test.
- That building is the _______ (tall) in the city.
- This cake tastes _______ (good) than the one we made last week.
- The old house was _______ (spooky) than the new one.
- Her answer was _______ (smart) than his.
- The garden is _______ (big) now after all the new plants were added.
- This is the _______ (bad) movie I have ever seen.
- He was the _______ (brave) soldier in the battle.
- The weather today is _______ (hot) than yesterday.
- That was the _______ (interesting) lecture I have attended in a long time.
Egzersiz 2 Cevap Anahtarı
- more difficult
- tallest
- better
- spookier
- smarter
- bigger
- worst
- bravest
- hotter
- most interesting