İngilizce iyelik zamirleri sahiplik anlamı taşıyan yapılardır. Bu zamirler yardımıyla bir varlığın kime veya neye ait olduğunu ifade ederiz.
İyelik zamirleri İngilizcenin temel yapı taşlarıdır. Dolayısıyla iyice öğrenilip kavranması büyük önem taşımaktadır.
İngilizce iyelik zamirleri (possessive pronouns), bir kişinin veya nesnenin bir başkasına ait olduğunu belirtmek için kullanılır. Sahiplik anlamı taşıyan bu zamirler, isimlerin yerine geçerek tekrarları önler ve cümlede netlik sağlar.
İngilizce iyelik zamirleri listesi
Mine – Benimki
This book is mine.
Bu kitap benimki.
Yours – Seninki / Sizinki
Is this pen yours?
Bu kalem seninki mi?
His – Onunki (erkek)
The jacket is his.
Ceket onunki.
Hers – Onunki (kadın)
This bag is hers.
Bu çanta onunki.
Its – Onunki (cansız varlık veya hayvan)
The cat is sleeping in its bed.
Kedi, onunki yatağında uyuyor.
Ours – Bizimki
That car is ours.
Şu araba bizimki.
Yours – Sizinki (çoğul)
The seats in the front row are yours.
Ön sıradaki koltuklar sizinki.
Theirs – Onlarınki
The house on the corner is theirs.
Köşedeki ev onlarınki.
İngilizce iyelik zamirleri ile iyelik sıfatlarının karşılaştırılması
İyelik sıfatları (possessive adjectives): Bir isimden önce gelir ve ismin kime ait olduğunu belirtir.
İyelik zamirleri (possessive pronouns): İsmin yerine kullanılır ve sahipliği belirtir.
Kullanım amaçları
İyelik sıfatları: İsimlerle birlikte kullanılır.
This is my book.
Bu benim kitabım.
İyelik zamirleri: İsim tekrarını önlemek için kullanılır.
This book is mine.
Bu kitap benim.
Cümledeki yeri:
İyelik sıfatları: İsimden hemen önce yer alır.
Her bag is on the table.
Çantası masanın üzerinde.
İyelik zamirleri: Tek başına kullanılır, isim izlemez.
The bag on the table is hers.
Masanın üzerindeki çanta onun.
Sahiplik bildirme şekilleri:
İyelik sıfatları: Doğrudan bir nesneye atıfta bulunur.
Their house is big.
Evleri büyük.
İyelik zamirleri: Nesne tekrar edilmeden sahipliği belirtir.
The big house is theirs.
Büyük ev onların.
İngilizce iyelik zamirleri ile iyelik sıfatları hakkında bir egzersiz çalışması
Aşağıdaki boşlukları uygun iyelik sıfatı (possessive adjective) veya iyelik zamiri (possessive pronoun) ile doldurun.
Egzersiz Soruları
This is ____ (benim) book.
That pen is not mine; it’s ____ (onun – erkek).
We love ____ (bizim) house because it’s very cozy.
They have lost ____ (onların) keys again.
Is this bag ____ (seninki) or hers?
She left ____ (onun – kadın) phone on the table.
This umbrella isn’t ____ (benimki). I think it belongs to you.
You should bring ____ (sizin) jackets; it might be cold.
That dog wagged ____ (onun – cansız) tail happily.
Their car is new, but ____ (bizimki) is old.
Cevap Anahtarı
my
his
our
their
yours
her
mine
your
its
ours
İngilizce iyelik zamirleri ile ilgili örnek cümleler
This book is mine.
Bu kitap benim.
Is this bag yours?
Bu çanta senin mi?
The house on the corner is theirs.
Köşedeki ev onların.
That pen isn’t his; it’s hers.
O kalem onun (erkek) değil; onun (kadın).
The blue car is ours.
Mavi araba bizim.
These keys are not mine.
Bu anahtarlar benim değil.
The responsibility is yours, not mine.
Sorumluluk senin, benim değil.
That idea was his, not theirs.
O fikir onun (erkek), onların değil.
My laptop is broken, so I’m using hers.
Bilgisayarım bozuldu, bu yüzden onun (kadın) olanı kullanıyorum.
Their garden is larger than ours.
Bahçeleri bizimkinden daha büyük.
İngilizce iyelik zamirleri içeren 5 atasözü
What’s mine is yours.
Benim olan senindir.
One man’s meat is another man’s poison.
Birinin yiyeceği diğerine zehir olabilir.
Every dog has its day.
Her köpeğin bir günü vardır. (Herkesin şansı bir gün döner.)
What’s yours is yours.
Senin olan senindir.
Make hay while the sun shines; the time is yours.
Güneş parlıyorken samanı topla; zaman senin.
İyelik zamirlerine yer veren kısa bir metin
The keys are on the table. They are mine, but I’m not sure if they belong to anyone else. Sarah looked at them and said, “Those are yours, right?” I smiled and answered, “No, they’re mine.” She laughed and pointed to the other keys, which were hers. “These are mine,” she said. We both laughed at how easily we mixed up our things. At the end of the day, we found out that the keys were actually his. He had left them on the table by accident.
Çevirisi
Anahtarlar masanın üzerindeydi. Onlar benimdi, ancak başkasına ait olup olmadığından emin değildim. Sarah onlara baktı ve “Bunlar senin, değil mi?” dedi. Gülümsedim ve “Hayır, onlar benim,” diye cevap verdim. O da güldü ve diğer anahtarlara işaret etti, onlar da onun (kadın) idi. “Bunlar benim,” dedi. Eşyalarımızı ne kadar kolay karıştırdığımıza gülerek baktık. Günün sonunda, aslında anahtarların onun (erkek) olduğu ortaya çıktı. Yanlışlıkla masanın üzerine bırakmıştı.
