Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, sadece bir şair değil; aynı zamanda bir gönül insanı, bir düşünür ve evrensel bir ruhun temsilcisidir. Sözleri, yüzyıllardır kalplere dokunmuş, zamansız bir bilgelik kaynağı olmuştur. Bu yazıda Mevlâna’nın sözlerini farklı konulara ayırarak hem İngilizce hem Türkçe olarak sunuyoruz.
1. Aşk ve Sevgi Üzerine Mevlâna Sözleri
-
“Love is the bridge between you and everything.”
Aşk, seninle her şey arasındaki köprüdür. -
“Be drunk with love, for love is all that exists.”
Aşkla sarhoş ol, çünkü aşk var olan her şeydir. -
“Close your eyes, fall in love, stay there.”
Gözlerini kapa, aşık ol, orada kal. -
“Let yourself be silently drawn by the strange pull of what you really love.”
Gerçekten sevdiğin şeyin gizemli çekimine sessizce kapıl. -
“Love rests on no foundation. It is an endless ocean, with no beginning or end.”
Aşkın temeli yoktur. O, başı ve sonu olmayan sonsuz bir okyanustur. -
“A soul without love is like a dry tree.”
Aşksız bir ruh, kuru bir ağaç gibidir. -
“Wherever you are, and whatever you do, be in love.”
Nerede olursan ol, ne yaparsan yap, aşkla yap. -
“Your task is not to seek for love, but to find all the barriers within yourself that you have built against it.”
Görevin, aşkı aramak değil; ona karşı kurduğun engelleri bulmaktır. -
“Love comes with a knife, not some shy question.”
Aşk, utangaç bir soru değil; bir bıçakla gelir. -
“Reason is powerless in the expression of love.”
Akıl, aşkı ifade etmekte çaresizdir.
2. İçsel Yolculuk ve Kendini Tanıma
-
“What you seek is seeking you.”
Senin aradığın da seni arıyor. -
“You were born with wings, why prefer to crawl through life?”
Kanatlarla doğdun, neden hayat boyunca sürünmeyi tercih ediyorsun? -
“Don’t get lost in your pain, know that one day your pain will become your cure.”
Acının içinde kaybolma, bil ki bir gün acın şifana dönüşecek. -
“Be like melting snow — wash yourself of yourself.”
Eriyen kar gibi ol — kendinden arın. -
“The wound is the place where the Light enters you.”
Yara, ışığın sana girdiği yerdir. -
“As you start to walk on the way, the way appears.”
Yola çıktığında, yol da ortaya çıkar. -
“You are not a drop in the ocean. You are the entire ocean in a drop.”
Sen okyanusta bir damla değilsin. Bir damlada tüm okyanussun. -
“When you let go of who you are, you become who you might be.”
Kim olduğunu bıraktığında, kim olabileceğini bulursun. -
“Inside you there’s an artist you don’t know about.”
İçinde henüz bilmediğin bir sanatçı var. -
“Everything in the universe is within you. Ask all from yourself.”
Evrenin içindeki her şey senin içinde. Her şeyi kendinden iste.
3. Evrensellik ve Birlik
-
“Come, come, whoever you are.”
Gel, gel, kim olursan ol. -
“We are all just walking each other home.”
Hepimiz sadece birbirimizi eve götürüyoruz. -
“Try to be a rainbow in someone’s cloud.”
Birinin bulutunun içinde bir gökkuşağı olmaya çalış. -
“Be the soul of the place where you are.”
Nerede bulunuyorsan, oranın ruhu ol. -
“Be like a tree and let the dead leaves drop.”
Bir ağaç gibi ol ve ölü yaprakları bırak gitsin. -
“The whole universe is contained within a single human being – you.”
Tüm evren bir tek insanın içinde gizlidir – yani sende. -
“Let the beauty of what you love be what you do.”
Sevdiğin şeyin güzelliği yaptığın şey olsun. -
“Silence is the language of God, all else is poor translation.”
Sessizlik Tanrı’nın dilidir; geri kalan her şey kötü bir çeviridir. -
“Don’t grieve. Anything you lose comes round in another form.”
Üzülme. Kaybettiğin her şey başka bir biçimde geri gelir. -
“Your light is what lights the world.”
Dünyayı aydınlatan senin ışığındır.
⏳ 4. Zaman, Sabır ve Değişim Üzerine
-
“Be patient where you sit in the dark. The dawn is coming.”
Karanlıkta oturduğun yerde sabırlı ol. Şafak yaklaşıyor. -
“Don’t resist change; embrace it as if it were your friend.”
Değişime direnme; onu bir dost gibi kucakla. -
“When the soul lies down in that grass, the world is too full to talk about.”
Ruh o çimlere uzandığında, dünya kelimelere sığmaz. -
“The moment you accept what troubles you’ve been given, the door will open.”
Sıkıntılarını kabul ettiğin anda kapılar açılır. -
“With life as short as a half-taken breath, don’t plant anything but love.”
Yarım alınmış bir nefes kadar kısa olan hayata sevgiden başka bir şey ekme. -
“Keep breaking your heart until it opens.”
Kalbini kırmaya devam et, ta ki açılana kadar. -
“Be like a river. Be open to whatever comes and let it flow.”
Bir nehir gibi ol. Ne gelirse gelsin, kabul et ve akmasına izin ver. -
“Why do you stay in prison, when the door is so wide open?”
Kapı bu kadar açıkken neden hapiste kalıyorsun? -
“The moon stays bright when it doesn’t avoid the night.”
Ay, geceden kaçınmadığı sürece parlamaya devam eder. -
“Try not to resist the changes that come your way. Instead, let life live through you.”
Hayatına gelen değişimlere direnme, hayatın içinden yaşamasına izin ver.
5. Barış, Hoşgörü ve Affetme
-
“Raise your words, not voice. It is rain that grows flowers, not thunder.”
Sözlerini yükselt, sesini değil. Çiçekleri büyüten gök gürültüsü değil, yağmurdur. -
“Ignore those that make you fearful and sad.”
Seni korkutan ve üzenleri görmezden gel. -
“Be kind, for everyone you meet is fighting a hard battle.”
Nazik ol, çünkü karşılaştığın herkes zor bir savaş veriyor. -
“Respond to every call that excites your spirit.”
Ruhunu heyecanlandıran her çağrıya cevap ver. -
“Let your words rise from compassion, not anger.”
Sözlerin öfkeden değil, şefkatten doğsun. -
“Let go of your worries and be completely clear-hearted.”
Endişelerini bırak ve tam anlamıyla açık yürekli ol. -
“A candle never loses any of its light while lighting another candle.”
Bir mum, başka bir mumu yakarken kendi ışığından hiçbir şey kaybetmez. -
“Don’t throw stones at others, we all have something to heal.”
Başkalarına taş atma, hepimizin iyileştirmesi gereken bir yönü var. -
“Be peaceful in your mind, and the world will reflect it.”
Zihninde barış varsa, dünya da bunu yansıtır. -
“Forgiveness is the fragrance that the violet sheds on the heel that has crushed it.”
Affetmek, menekşenin onu ezen topuğa bıraktığı kokudur.