Bu yazımızda İngilizce restoran diyalogları üzerine üç senaryoya yer vereceğiz. Öncelikle deniz ürünleri sunan bir restorana gideceğiz. Ardından İtalyan yemekleri bulunan bir restorana uğrayacağız. Ardından Çin restoranında sipariş vereceğiz. Bu üç senaryoya göre hazırlanmış diyalogları sunduktan sonra kendi ülkemize döneceğiz ve bir Türk restoranında kebap siparişi nasıl verilir, ona bakacağız.
İşte birbirinden farklı restoranlarda geçmesi muhtemel İngilizce diyaloglar:
İngilizce Restoran Diyalogları (Balıkçı Restoranı Senaryosu)
At the Seafood Restaurant
Waiter: Good evening! Welcome to Ocean Breeze. Have you made a reservation?
Linda: Good evening! Yes, we have a reservation under the name “Linda.”
Waiter: Ah, yes. Please follow me to your table. Here’s the menu. Would you like something to drink first?
James: I’ll have a glass of white wine, please.
Linda: I’d like a sparkling water.
Waiter: Great choices. Are you ready to order, or do you need more time?
Linda: We’re ready. I’ll have the grilled salmon with a side of vegetables.
James: And I’ll take the seafood platter, please. Does it come with any sauce?
Waiter: Yes, it comes with garlic butter sauce, but we can provide other options if you prefer.
James: Garlic butter sounds perfect.
Waiter: Excellent. Would you like any starters or desserts?
Linda: No starters, but we might try the lemon tart for dessert later.
Waiter: Of course. I’ll get your drinks and main courses ready.
Balık Restoranında
Garson: İyi akşamlar! Ocean Breeze’e hoş geldiniz. Rezervasyon yaptırmış mıydınız?
Linda: İyi akşamlar! Evet, “Linda” adına rezervasyon yaptırmıştık.
Garson: Ah, evet. Lütfen beni takip edin, masanıza geçelim. İşte menü. Önce bir şey içmek ister misiniz?
James: Bir bardak beyaz şarap alacağım, lütfen.
Linda: Ben de soda alayım.
Garson: Harika seçimler. Sipariş vermeye hazır mısınız yoksa biraz daha zamana ihtiyacınız var mı?
Linda: Hazırız. Ben ızgara somon ve yanına sebze alacağım.
James: Ben de deniz ürünleri tabağı alayım. Yanında herhangi bir sos var mı?
Garson: Evet, sarımsaklı tereyağı sosuyla geliyor, ama başka bir seçenek isterseniz ayarlayabiliriz.
James: Sarımsaklı tereyağı harika olur.
Garson: Çok iyi. Başlangıç ya da tatlı ister misiniz?
Linda: Başlangıç istemiyoruz ama tatlı olarak limonlu tartı deneyebiliriz.
Garson: Tabii ki. İçeceklerinizi ve ana yemeklerinizi hemen getiriyorum.
İngilizce Restoran Diyalogları (İtalyan Restoranı Senaryosu)
At the Italian Restaurant
Waiter: Good evening! Welcome to Bella Italia. Have you been here before?
Emma: Good evening! No, it’s our first time. We’ve heard great things about this place.
Waiter: That’s wonderful to hear! Here’s the menu. Can I get you started with some drinks?
Oliver: I’ll have a glass of red wine, please.
Emma: I’d like an iced tea.
Waiter: Great choices. Do you need any recommendations?
Emma: Yes, please. What do you suggest?
Waiter: Our lasagna is a favorite among our customers, and the Margherita pizza is made with fresh ingredients.
Oliver: That sounds great! I’ll take the lasagna.
Emma: And I’ll have the Margherita pizza. Could we also get a side of garlic bread?
Waiter: Of course! Would you like to save room for dessert later?
Emma: Definitely. We’ve heard your tiramisu is excellent.
Waiter: It certainly is. I’ll bring your drinks and food shortly.
İtalyan Restoranında
Garson: İyi akşamlar! Bella Italia’ya hoş geldiniz. Daha önce buraya gelmiş miydiniz?
Emma: İyi akşamlar! Hayır, ilk kez geliyoruz. Burası hakkında harika şeyler duyduk.
Garson: Bunu duymak harika! İşte menü. Başlangıç olarak içecek alır mıydınız?
Oliver: Bir bardak kırmızı şarap alayım, lütfen.
Emma: Ben de buzlu çay alacağım.
Garson: Harika seçimler. Öneri ister misiniz?
Emma: Evet, lütfen. Ne tavsiye edersiniz?
Garson: Lazanyamız müşterilerimiz arasında çok popülerdir ve Margherita pizzamız taze malzemelerle yapılır.
Oliver: Harika! Lazanya alayım.
Emma: Ben de Margherita pizza alayım. Bir de sarımsaklı ekmek alabilir miyiz?
Garson: Tabii ki! Tatlı için yer ayırmak ister misiniz?
Emma: Kesinlikle. Tiramisunuzun harika olduğunu duyduk.
Garson: Öyledir. İçeceklerinizi ve yemeklerinizi birazdan getiriyorum.
İngilizce Restoran Diyalogları (Çin Restoranı Senaryosu)
At the Chinese Restaurant
Waiter: Good evening! Welcome to The Golden Dragon. How many are in your party?
Sophia: Good evening! It’s just the two of us.
Waiter: Great! Please follow me to your table. Here’s the menu. Can I get you something to drink?
Ethan: I’ll have jasmine tea, please.
Sophia: I’d like some hot and sour soup to start with.
Waiter: Excellent choice. Are you ready to order your main dishes, or would you like a few more minutes?
Sophia: We’re ready. I’ll have the sweet and sour chicken with fried rice.
Ethan: I’ll have the beef with broccoli and steamed dumplings. Do they come with any dipping sauce?
Waiter: Yes, they come with soy sauce, but we can provide other options if you prefer.
Ethan: Soy sauce will be fine.
Waiter: Wonderful. Would you like to try our fortune cookies for dessert?
Sophia: Yes, that sounds fun! We’ll take two.
Waiter: I’ll bring your drinks and meals shortly. Enjoy your meal!
Çin Restoranında
Garson: İyi akşamlar! The Golden Dragon’a hoş geldiniz. Kaç kişilik bir masaya oturacaksınız?
Sophia: İyi akşamlar! Sadece ikimiz.
Garson: Harika! Lütfen masanıza geçelim. İşte menü. Bir şeyler içmek ister misiniz?
Ethan: Bir bardak yasemin çayı alayım, lütfen.
Sophia: Başlangıç olarak acı ve ekşi çorba alayım.
Garson: Harika bir seçim. Ana yemeklerinizi sipariş etmeye hazır mısınız, yoksa biraz daha zamana ihtiyacınız var mı?
Sophia: Hazırız. Ben tatlı-ekşi tavuk ve kızarmış pilav alacağım.
Ethan: Ben de brokolili sığır eti ve buharda pişmiş mantar alayım. Yanında sos var mı?
Garson: Evet, soya sosuyla geliyor ama başka soslar da sağlayabiliriz, tercih ederseniz.
Ethan: Soya sosu yeterli olur.
Garson: Harika. Tatlı olarak şans kurabiyelerimizi denemek ister misiniz?
Sophia: Evet, çok eğlenceli olur! İkisini alalım.
Garson: İçeceklerinizi ve yemeklerinizi birazdan getiriyorum. Afiyet olsun!
Bonus: Türk Restoranında Kebap Sipariş Etmek
At the Turkish Restaurant – Ordering Kebabs
Waiter: Good evening! Welcome to Anatolia Grill. How many people are dining with us tonight?
Tom: Good evening! Just the two of us, please.
Waiter: Perfect. Please follow me to your table. Here’s the menu. Can I start you off with something to drink?
Sarah: I’ll have a glass of ayran, please.
Tom: I’d like a Turkish tea, please.
Waiter: Excellent choices. Have you decided what to order, or would you like a few more minutes?
Sarah: We’re ready. I’ll have the Adana kebab with bulgur.
Tom: I’ll have the shish kebab with rice, please. Does it come with any salad?
Waiter: Yes, it comes with a side of fresh salad and grilled vegetables.
Tom: Sounds great. Could we also get some pide to share?
Waiter: Of course. Would you like to try some baklava for dessert?
Sarah: Yes, we’ll have the baklava.
Waiter: Excellent choice. I’ll bring your drinks, food, and dessert shortly. Enjoy your meal!
Türk Restoranında – Kebap Siparişi
Garson: İyi akşamlar! Anatolia Grill’e hoş geldiniz. Bu akşam kaç kişisiniz?
Tom: İyi akşamlar! Sadece ikimiz, lütfen.
Garson: Harika. Lütfen masanıza geçelim. İşte menü. Başlangıç olarak bir şeyler içmek ister misiniz?
Sarah: Bir bardak ayran alayım, lütfen.
Tom: Ben de bir Türk çayı alayım, lütfen.
Garson: Harika seçimler. Siparişinizi vermeye hazır mısınız, yoksa biraz daha zamana ihtiyacınız var mı?
Sarah: Hazırız. Ben Adana kebap ve bulgur alacağım.
Tom: Ben de şiş kebap ve pilav alayım, lütfen. Yanında salata var mı?
Garson: Evet, yanında taze salata ve ızgara sebzeler de geliyor.
Tom: Harika. Bir de pide alabilir miyiz?
Garson: Tabii ki. Tatlı olarak baklava da ister misiniz?
Sarah: Evet, baklava alalım.
Garson: Çok iyi bir seçim. İçeceklerinizi, yemeklerinizi ve tatlınızı birazdan getiriyorum. Afiyet olsun!
