Bu yazımızda should ile ilgili cümleler aktaracağız ve konu hakkında detaylı bilgiler vereceğiz. Should İngilizcede yardımcı bir fiil olarak kullanılır ve genellikle tavsiye vermek, öneride bulunmak, beklentileri ifade etmek veya bir durumun doğru olduğunu belirtmek için kullanılır. Bu yapı oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır ve günlük yaşamda sıkça karşımıza çıkmaktadır.
Should ile ilgili cümlelere geçmeden önce konu hakkında genel bir bilgilendirme yapmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Should yapısı İngilizce cümlelerde nasıl kullanılır?
Olumlu cümle
Özne + should + fiilin yalın hâli
(I should study. – Çalışmalıyım.)
Olumsuz cümle
Özne + should + not + fiilin yalın hâli
(You should not smoke. – Sigara içmemelisin.)
(Not: Should not genellikle “shouldn’t” olarak kısaltılır.)
Soru cümlesi
Should + özne + fiilin yalın hâli
(Should we go now? – Şimdi gitmeli miyiz?)
Should ile ilgili cümleler kullanım alanları
Tavsiye veya öneri verme
Birine bir şeyi yapmasını ya da yapmamasını önermek için kullanılır.
You should drink more water.
Daha fazla su içmelisin.
She shouldn’t eat so much junk food.
O kadar abur cubur yememeli.
Zorunluluk veya gereklilik ifade etme
Hafif bir zorunluluk veya beklenti anlamı taşır.
We should wear helmets while riding bikes.
Bisiklet sürerken kask takmalıyız.
You should apologize to him.
Ondan özür dilemelisin.
Olasılık veya beklenti ifade etme
Beklenen bir durumdan bahsetmek için kullanılır.
The train should arrive at 9 a.m.
Tren sabah 9’da gelmeli.
He should be home by now.
Şimdiye kadar evde olmalı.
Emin olunan durumlarda kullanım
Bir olayın büyük ihtimalle doğru olduğunu belirtmek için kullanılır.
This plan should work.
Bu plan işe yaramalı.
He should be at school now.
Şu an okulda olmalı.
İhtimal veya tahmin yapma
Geçmişte yapılması gereken ama yapılmayan durumlar için kullanılır.
You should have called me.
Beni aramalıydın.
I shouldn’t have eaten so much.
Bu kadar çok yememeliydim.
Should ile ilgili 10 olumlu cümle
You should drink more water every day.
Her gün daha fazla su içmelisin.
We should visit our grandparents this weekend.
Bu hafta sonu büyükanne ve büyükbabamızı ziyaret etmeliyiz.
She should study harder for the exam.
Sınav için daha sıkı çalışmalı.
He should eat more vegetables to stay healthy.
Sağlıklı kalmak için daha fazla sebze yemeli.
They should clean their room before dinner.
Yemekten önce odalarını temizlemeliler.
I should go to the doctor for a check-up.
Kontrol için doktora gitmeliyim.
We should leave early to catch the train.
Trene yetişmek için erken çıkmalıyız.
You should be more careful when driving.
Araç kullanırken daha dikkatli olmalısın.
She should apologize for her mistake.
Hatası için özür dilemeli.
Everyone should recycle to protect the environment.
Çevreyi korumak için herkes geri dönüşüm yapmalı.
Should ile alakalı 10 olumsuz cümle
You shouldn’t skip breakfast.
Kahvaltıyı atlamamalısın.
We shouldn’t waste water unnecessarily.
Gereksiz yere su israf etmemeliyiz.
She shouldn’t stay up late every night.
Her gece geç saatlere kadar uyanık kalmamalı.
He shouldn’t spend all his money on games.
Tüm parasını oyunlara harcamamalı.
They shouldn’t forget to lock the door before leaving.
Çıkmadan önce kapıyı kilitlemeyi unutmamalılar.
I shouldn’t eat too much fast food.
Çok fazla fast food yememeliyim.
We shouldn’t ignore the teacher’s advice.
Öğretmenin tavsiyesini görmezden gelmemeliyiz.
You shouldn’t believe everything you read online.
İnternette okuduğun her şeye inanmamalısın.
She shouldn’t drive so fast in the city.
Şehir içinde bu kadar hızlı araç kullanmamalı.
He shouldn’t be rude to his classmates.
Sınıf arkadaşlarına kaba davranmamalı.
Should ile alakalı 10 soru cümlesi
Should I call him now?
Onu şimdi aramalı mıyım?
Should we take an umbrella with us?
Yanımıza şemsiye almalı mıyız?
Should she tell her parents about the problem?
Sorunu ailesine anlatmalı mı?
Should he apologize for being late?
Geç kaldığı için özür dilemeli mi?
Should they wait outside for the bus?
Otobüs için dışarıda beklemeliler mi?
Should I bring some snacks to the party?
Partiye biraz atıştırmalık getirmeli miyim?
Should we try a different restaurant tonight?
Bu akşam farklı bir restoran denemeli miyiz?
Should you ask for help if you can’t solve it?
Çözemezsen yardım istemeli misin?
Should she wear a jacket in this weather?
Bu havada ceket giymeli mi?
Should we tell him the truth?
Ona gerçeği söylemeli miyiz?
İçinde should ifadesi geçen örnek bir diyalog
Mike: I feel really tired these days. What should I do?
(Son zamanlarda çok yorgun hissediyorum. Ne yapmalıyım?)
Emma: You should sleep earlier and eat healthier meals.
(Daha erken uyumalısın ve daha sağlıklı yemekler yemelisin.)
Mike: Do you think I should start exercising?
(Sence egzersiz yapmaya başlamalı mıyım?)
Emma: Yes, you definitely should. It will give you more energy.
(Evet, kesinlikle başlamalısın. Sana daha fazla enerji verir.)
Mike: Okay, I shouldn’t spend so much time on my phone at night, right?
(Tamam, geceleri telefonumda bu kadar fazla vakit geçirmemeliyim, değil mi?)
Emma: Exactly! You shouldn’t stay up late watching videos.
(Kesinlikle! Videolar izleyerek geç saatlere kadar uyanık kalmamalısın.)
Mike: Thanks, Emma. I’ll try to change my habits.
(Teşekkürler, Emma. Alışkanlıklarımı değiştirmeye çalışacağım.)
Emma: You’re welcome! Let me know how it goes.
(Rica ederim! Nasıl gittiğini bana haber ver.)
Tavsiye niteliği taşıyan örnek bir düz yazı
Aşağıda içinde should ile ilgili cümleler bulunan örnek bir tavsiye metni ve Türkçe çevirisi sunulmuştur:
In today’s fast-paced world, we often forget to take care of ourselves. However, staying healthy is crucial to maintaining a good quality of life. Here are some simple tips you should follow:
First, you should eat a balanced diet. Avoid fast food and include more fruits and vegetables in your meals. Drinking plenty of water is also essential. You shouldn’t skip meals, especially breakfast, as it provides energy for the day.
Second, you should exercise regularly. Even a 20-minute walk each day can make a big difference. You shouldn’t sit for long hours without taking breaks to stretch or move around.
Third, you should sleep at least 7–8 hours every night. Lack of sleep can affect your mood and productivity. You shouldn’t use electronic devices before bedtime, as they can disturb your sleep.
Finally, you should take time to relax and de-stress. Try activities like reading, meditating, or spending time with loved ones. You shouldn’t ignore your mental health; it is just as important as your physical health.
By following these simple recommendations, you can lead a healthier and happier life. Remember, small changes can lead to big improvements!
Türkçe çeviri
Günümüzün hızlı temposunda, kendimize bakmayı genellikle unutuyoruz. Ancak sağlıklı kalmak, yaşam kalitesini korumak için çok önemlidir. İşte takip etmeniz gereken bazı basit tavsiyeler:
İlk olarak, dengeli bir diyet yapmalısınız. Fast food’dan kaçının ve öğünlerinize daha fazla meyve ve sebze ekleyin. Ayrıca bol su içmek çok önemlidir. Özellikle enerji sağlayan kahvaltıyı atlamamalısınız.
İkinci olarak, düzenli olarak egzersiz yapmalısınız. Günde sadece 20 dakikalık bir yürüyüş bile büyük bir fark yaratabilir. Uzun saatler boyunca oturmamalı, esneme hareketleri veya biraz hareket etmek için aralar vermelisiniz.
Üçüncü olarak, her gece en az 7–8 saat uyumalısınız. Uyku eksikliği ruh halinizi ve verimliliğinizi etkileyebilir. Yatmadan önce elektronik cihazları kullanmamalısınız, çünkü bunlar uykunuzu bozabilir.
Son olarak, rahatlamak ve stresi azaltmak için zaman ayırmalısınız. Okuma, meditasyon yapma veya sevdiklerinizle vakit geçirme gibi aktiviteleri deneyin. Zihinsel sağlığınızı ihmal etmemelisiniz; bu, fiziksel sağlığınız kadar önemlidir.
Bu basit tavsiyelere uyarak, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilirsiniz. Unutmayın, küçük değişiklikler büyük gelişmelere yol açabilir!
Should yapısına benzeyen diğer İngilizce yapılar
Should yapısına benzeyen ve tavsiye, zorunluluk ya da beklenti ifade eden bazı diğer İngilizce yapılar şunlardır:
Ought to
Tavsiye veya ahlaki bir zorunluluk ifade eder. “Should” ile neredeyse aynıdır ancak biraz daha resmidir.
You ought to respect your parents.
Ailene saygı göstermelisin.
We ought to finish this project by Friday.
Bu projeyi Cuma gününe kadar bitirmeliyiz.
Must
Güçlü bir zorunluluk ya da kesin bir gereklilik ifade eder.
You must wear a seatbelt while driving.
Araç kullanırken emniyet kemeri takmalısın.
We must follow the rules in the office.
Ofisteki kurallara uymak zorundayız.
Had better
Güçlü bir tavsiye veya uyarı ifade eder. “Should”dan daha acil ve ciddi durumlarda kullanılır.
You had better leave now; it’s getting late.
Şimdi çıksan iyi olur; geç oluyor.
He had better apologize before it’s too late.
Çok geç olmadan özür dilese iyi olur.
Shall
Teklif, öneri veya gelecekle ilgili planlar ifade etmek için kullanılır. Günlük dilde daha az yaygındır.
Shall we go to the park?
Parka gidelim mi?
I shall do my best to help you.
Sana yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
Need to
Gereklilik ifade eder ancak “must” kadar güçlü değildir.
You need to complete the form before applying.
Başvurmadan önce formu doldurman gerekiyor.
We need to talk about this problem.
Bu sorun hakkında konuşmamız gerekiyor.
Be supposed to
Beklenti veya kurallara uygun davranış ifade eder.
You are supposed to arrive on time.
Zamanında gelmen bekleniyor.
Students are supposed to do their homework.
Öğrencilerin ödevlerini yapması gerekiyor.
May, Might
Bir şeyi yapmanın uygun olup olmadığını ifade eder. Daha nazik tavsiye veya izin verir.
You may want to review the instructions before starting.
Başlamadan önce talimatları gözden geçirmen iyi olabilir.
You might consider asking for help.
Yardım istemeyi düşünebilirsin.
Could
Kibar bir öneri ifade eder. Daha nazik ve olasılığa açık bir yapıdır.
You could try restarting your computer.
Bilgisayarını yeniden başlatmayı deneyebilirsin.
We could visit the museum this weekend.
Bu hafta sonu müzeyi ziyaret edebiliriz.