So do I ifadesi, İngilizcede olumlu bir durumu veya eylemi onaylamak veya desteklemek için kullanılan yaygın bir yapıdır. Türkçeye “ben de” şeklinde çevrilebilir. Bu ifade, genellikle bir kişinin önceki bir ifadesine katıldığımızı belirtmek için kullanılır. “So” kelimesi, belirli bir durumu veya eylemi ifade ederken “böyle” veya “bu şekilde” anlamına gelirken; “do,” cümledeki ana fiilin yerine geçen bir yardımcı fiildir. “I” ise özneyi temsil eder.
“So do I” yapısı, aynı zamanda sosyal etkileşimlerde olumlu bir onaylama mekanizması olarak işlev görür. Bu tür ifadeler, konuşma sırasında bağ kurma ve samimiyet sağlama amacı taşır. Bu ifadeyi kullanarak, hem kendimizi hem de diğer kişileri olumlu bir şekilde desteklemiş oluruz.
So do I yapısının kullanımı
“So do I,” bir başkasının olumlu bir ifadesine katıldığımızı belirtmek için kullanılır. Genellikle daha önce söylenmiş bir cümleye atıfta bulunarak, kendi düşüncelerimizin de benzer olduğunu ifade ederiz. Bu ifade, sosyal etkileşimlerde yaygın olarak kullanılır ve arkadaşlık, dayanışma ve ortaklık duygusunu güçlendirir.
Olumsuz bir durumu ifade etmek için ise “Neither do I” ifadesi kullanılır. Bu durum, başka birinin olumsuz bir ifadesine katıldığımızı belirtir.
“So do I” ifadesi, cümlenin zamanına göre değişiklik gösterir. Her zaman için özel kullanımları ve örnek cümleleri aşağıda verilmiştir:
Present Simple (Geniş Zaman)
Kullanım: Olumlu cümlelerde ana fiil “do” ile desteklenir.
Örnek Cümleler
I like ice cream. → So do I.
(Dondurmayı severim. → Ben de.)
She plays tennis. → So do I.
(O tenis oynar. → Ben de.)
They enjoy hiking. → So do I.
(Onlar doğa yürüyüşünden hoşlanır. → Ben de.)
We visit our grandparents. → So do I.
(Büyükanne ve büyükbabamızı ziyaret ederiz. → Ben de.)
He studies French. → So do I.
(O, Fransızca çalışır. → Ben de.)
Present Continuous (Şimdiki Zaman)
Kullanım: “Am/Is/Are” yardımcı fiilleri kullanılır.
Örnek Cümleler
I am reading a book. → So am I.
(Bir kitap okuyorum. → Ben de.)
She is watching TV. → So am I.
(O, televizyon izliyor. → Ben de.)
They are playing football. → So are I.
(Onlar futbol oynuyor. → Ben de.)
We are eating dinner. → So are we.
(Akşam yemeği yiyoruz. → Biz de.)
He is studying for the exam. → So am I.
(O, sınav için çalışıyor. → Ben de.)
Past Simple (Geçmiş Zaman)
Kullanım: “Did” yardımcı fiili kullanılır.
Örnek Cümleler
I visited London last year. → So did I.
(Geçen yıl Londra’yı ziyaret ettim. → Ben de.)
She called you yesterday. → So did I.
(O, seni dün aradı. → Ben de.)
They enjoyed the concert. → So did I.
(Onlar konserden hoşlandılar. → Ben de.)
We traveled to Italy. → So did I.
(İtalya’ya seyahat ettik. → Ben de.)
He finished his homework. → So did I.
(O, ödevini bitirdi. → Ben de.)
Future Simple (Gelecek Zaman)
Kullanım: “Will” yardımcı fiili kullanılır.
Örnek Cümleler
I will go to the party. → So will I.
(Partiye gideceğim. → Ben de.)
She will help you with the project. → So will I.
(O, projede sana yardım edecek. → Ben de.)
They will come to the meeting. → So will I.
(Onlar toplantıya gelecekler. → Ben de.)
We will finish the work tomorrow. → So will I.
(İşi yarın bitireceğiz. → Ben de.)
He will play guitar at the concert. → So will I.
(O, konserde gitar çalacak. → Ben de.)
Present Perfect (Belirsiz Geçmiş Zaman)
Kullanım: “Have/Has” yardımcı fiilleri kullanılır.
Örnek Cümleler
I have seen that movie. → So have I.
(O filmi gördüm. → Ben de.)
She has finished her work. → So have I.
(O, işini bitirdi. → Ben de.)
They have traveled to Spain. → So have I.
(Onlar İspanya’ya seyahat ettiler. → Ben de.)
We have eaten at that restaurant. → So have I.
(O restoranda yemek yedik. → Ben de.)
He has met her before. → So have I.
(O, onunla daha önce tanıştı. → Ben de.)
Neither do I yapısının kullanımı
“Neither do I” ifadesi, başkasının olumsuz bir ifadesine katıldığımızı belirtmek için kullanılır. Aşağıda, bu yapının farklı zamanlarda nasıl kullanıldığına dair açıklamalar ve örnek cümleler yer almaktadır:
Present Simple (Geniş Zaman)
Kullanım: Olumsuz cümlelerde ana fiil “do” ile desteklenir.
Örnek Cümleler
I don’t like coffee. → Neither do I.
(Kahveyi sevmiyorum. → Ben de sevmiyorum.)
She doesn’t play guitar. → Neither do I.
(O, gitar çalmıyor. → Ben de çalmıyorum.)
They don’t enjoy swimming. → Neither do I.
(Onlar yüzmekten hoşlanmıyor. → Ben de hoşlanmıyorum.)
We don’t watch horror movies. → Neither do I.
(Korku filmi izlemiyoruz. → Ben de izlemiyorum.)
He doesn’t eat vegetables. → Neither do I.
(O, sebze yemiyor. → Ben de yemiyorum.)
Past Simple (Geçmiş Zaman)
Kullanım: Olumsuz cümlelerde “did” yardımcı fiili kullanılır.
Örnek Cümleler
I didn’t go to the concert. → Neither did I.
(Konser için gitmedim. → Ben de gitmedim.)
She didn’t finish her homework. → Neither did I.
(O, ödevini bitirmedi. → Ben de bitirmedim.)
They didn’t travel last summer. → Neither did I.
(Geçen yaz seyahat etmediler. → Ben de etmedim.)
We didn’t see the fireworks. → Neither did I.
(Havai fişekleri görmedik. → Ben de görmedim.)
He didn’t call you yesterday. → Neither did I.
(O, seni dün aramadı. → Ben de aramadım.)
Present Perfect (Belirsiz Geçmiş Zaman)
Kullanım: Olumsuz cümlelerde “have” veya “has” yardımcı fiilleri kullanılır.
Örnek Cümleler
I haven’t eaten sushi. → Neither have I.
(Suşi yemedim. → Ben de yemedim.)
She hasn’t visited that museum. → Neither have I.
(O, o müzeyi ziyaret etmedi. → Ben de etmedim.)
They haven’t seen the new movie. → Neither have I.
(Onlar yeni filmi görmediler. → Ben de görmedim.)
We haven’t read that book. → Neither have I.
(O kitabı okumadık. → Ben de okumadım.)
He hasn’t finished his project. → Neither have I.
(O, projesini bitirmedi. → Ben de bitirmedim.)
Future Simple (Gelecek Zaman)
Kullanım: Olumsuz cümlelerde “will” yardımcı fiili kullanılır.
Örnek Cümleler
I won’t attend the meeting. → Neither will I.
(Toplantıya katılmayacağım. → Ben de katılmayacağım.)
She won’t help us with the project. → Neither will I.
(O, projede bize yardım etmeyecek. → Ben de etmeyeceğim.)
They won’t come to the party. → Neither will I.
(Onlar partiye gelmeyecekler. → Ben de gelmeyeceğim.)
We won’t start without you. → Neither will I.
(Sensiz başlamayacağız. → Ben de başlamayacağım.)
He won’t finish the report on time. → Neither will I.
(O, raporu zamanında bitirmeyecek. → Ben de bitirmeyeceğim.)
Present Continuous (Şimdiki Zaman)
Kullanım: Olumsuz cümlelerde “am/is/are” yardımcı fiilleri kullanılır.
Örnek Cümleler
I am not studying for the test. → Neither am I.
(Sınav için çalışmıyorum. → Ben de çalışmıyorum.)
She isn’t playing the piano. → Neither am I.
(O, piyano çalmıyor. → Ben de çalmıyorum.)
They aren’t watching the game. → Neither are I.
(Onlar oyunu izlemiyor. → Ben de izlemiyorum.)
We aren’t going to the park. → Neither are we.
(Parka gitmiyoruz. → Biz de gitmiyoruz.)
He isn’t working on the project. → Neither am I.
(O, projede çalışmıyor. → Ben de çalışmıyorum.)
So do I ve neither do I ile kurulmuş bir diyalog örneği
James: I love hiking in the mountains.
(James: Dağlarda yürüyüş yapmayı seviyorum.)
Linda: So do I! It’s my favorite activity.
(Linda: Ben de! Bu benim en sevdiğim aktivite.)
James: Have you ever hiked in the Alps?
(James: Hiç Alpler’de yürüyüş yaptın mı?)
Linda: No, I haven’t. Neither have I been to the Rockies.
(Linda: Hayır, yapmadım. Ben de Rocky Dağları’na gitmedim.)
James: You should definitely try it! The views are amazing.
(James: Kesinlikle denemelisin! Manzaralar harika.)
Linda: I agree. I can’t wait to go on a new adventure.
(Linda: Katılıyorum. Yeni bir maceraya atılmak için sabırsızlanıyorum.)
James: Me too! Let’s plan a trip soon.
(James: Ben de! Hızlıca bir gezi planlayalım.)
Linda: Great idea! I’m looking forward to it.
(Linda: Harika fikir! Bunu dört gözle bekliyorum.)